Söz Grupları

admin
0
Söz Grupları

SÖZ GRUPLARI

1. Deyimler: Deyim kavramı için TDK sözlüğünde vurgulananlar; gerçek anlamından genellikle az çok ayrı kullanıldığı, kendine özgü bir anlam taşıyan söz öbekleri olduğu ve bir tabir olduğudur. Tanımdan da anlaşılacağı gibi deyimler birden fazla sözcüğün bir araya gelmesiyle oluşur. Sözü daha etkili hale getirmek için çoğunlukla mecaz anlamlı kullanılırlar. Kalıplaşmış ifadeler oldukları için sözcüklerin yerleri değiştirilemez.

·       Deyimler anonimdirler. Yani ilk söyleyenleri belli değildir.

·       Deyimler ayrı yazılırlar: etekleri zil çalmak, gözüne girmek.

·       Deyimlerin çoğu mecaz anlamlı olmakla beraber gerçek anlamlı olanları da vardır: hem suçlu hem güçlü…

·       Çoğunlukla mastar ekleri “-mak, -mek” ile kullanılırlar: ağzını aramak, bin dereden su getirmek.

·       Cümle biçiminde olan deyimler de vardır: Atı alan Üsküdar'ı geçti. Dostlar alışverişte görsün.

·       Mastarla bitmeyen, cümle şeklinde olmayan, birleşik sözcük gibi kullanılan deyimler de vardır: kaşla göz arasında, bağrı yanık.

·       Kalıplaşmış ifadelerdir. Sözcüklerin yerleri değiştirilemez. Aynı anlamı karşılasa bile yerine başka sözcük konulamaz. Başına talih kuşu konmak deyimi kafasına talih kuşu konmak biçiminde ifade edilemez.

·       İki ya da daha fazla sözcüğün bir arada kullanılmasıyla oluşan söz gruplarıdır.

·       Çok fazla kelimeden oluşmuş olsalar da tek bir durumu karşılarlar. Örneğin “Atı alan Üsküdarı geçti” deyimi bir fırsatın kaçırılması anlamına gelir.

·       Deyimler başka dillere tercüme edilemezler.

Örnek:

·       Açığa vurmak: Gizli bir şeyi ortaya çıkarmak, herkese duyurmak.

·       Ağzı kulaklarına varmak: Çok sevinmek.

·       Bağrına basmak: 1.Kucaklamak. 2. Biriyle ilgilenmek, onu korumak.

·       Bereket versin: Bir kişinin herhangi bir durumdan hoşnut olması.

·       Can atmak: Herhangi bir şeyi arzuyla, şiddetle istemek.

·       Dokuz doğurmak: 1.Bir işi sıkıntıyla sonuca ulaştırmak. 2. Merakla, sıkıntı içinde, heyecanla beklemek.

·       Eli kulağında: Beklenen haberin gecikmemesi

 

2. Atasözleri: Geçmişten günümüze gelen, uzun deneyimlerden yararlanarak kısa ve özlü öğütler veren, toplum tarafından benimsenerek ortak olarak kullanılan kalıplaşmış sözlere atasözü denir. Türkçede "sav" ve "irsal-i mesel" olarak da adlandırılır.

·       Atasözlerinin söyleyeni belli değildir, milletin ortak malıdır.

·       Atasözleri kısa, özlü sözlerdir yani az sözle çok şey anlatılır.

·       Atasözleri kalıplaşmış sözlerdir. Sözcükleri ve sözcüklerin yerleri değiştirilemez

·       Atasözlerinin çoğu mecaz anlamlıdır.

·       Bazı atasözleri gerçek anlamlıdır yani anlatılmak istenen doğrudan söylenir.

·       Atasözleri ders ve öğüt vericidir.

·       Bazı atasözleri birbirine ters düşebilir.

Örnek:

·       Dost kazan dost; düşman anadan da doğar.

·       Düşmanın karıncaysa, sen fil ol.

·       Ekmeğin kestiğini kılıç kesmez.

·       Gelin bindi deveye gör kısmeti nereye.

·       Geniş günün de dar gezen, dar günün de geniş gezer.

·       Gittiğin yer kör ise, gözünü yum da bak.

·       Göz görmeyince gönül katlanır.

·       Hasta sağ kalırsa hekime karşı gelir.

·       Herkes kaşık yapar ama sapını yapamaz.

·       Her şey incelikten insan kabalıktan kırılır.

 

3. Özdeyişler (Vecizeler): Bir düşünceyi, duyguyu, ilkeyi kısa ve kesin bir biçimde az sayıda sözcükle anlatan, söyleyeni belli olan güzel ve özlü sözlerdir.

·       Söyleyeni bellidir. Bu yönüyle atasözlerinden ayrılır.

·       Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyilikleridir.

·       Kıvrak zekalı, saygın, ünlü kişilere aittir.

·       Akılda kalabilecek kadar kısa ve özlüdür.

·       Özdeyişlerin çoğu gerçek anlamlıdır.

·       Kuru kuru öğüt vermezler; gerçeğe doğruya vurgu yaparlar.

Örnek:

·       Cahil kimsenin yanında kitap gibi sessiz ol. (Mevlana)

·       Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz. (Hz.Ali)

·       Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum. (Hz. Ali)

·       Cennet anaların ayaklarının altındadır. (Hz. Muhammed (s.a.v.)



Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)