9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 6. Ünite Tiyatro

admin
0
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 6. Ünite Tiyatro

BU ÜNİTEYİ PDF OLARAK İNDİR

TİYATRO

Sahne üzerinde ve bir seyirci topluluğu önünde, sanatçılar tarafından, hareketli olarak canlandırılacak nitelikte yazılan edebi türdür.

Başka bir tanımla ifade edilecek olursa; herhangi bir olay, durum veya tasarının sahnede canlandırılması amacı ile yazılmış eserlere “dramatik metinler” denir. Bu metinlerin sahnede canlandırılması ile ortaya çıkan sanat da tiyatro olarak adlandırılır.

 

Tiyatronun Kökeni:

Tiyatronun kökeni Eski Yunan'da bağ bozumu tanrısı Dionysos (Diyonizos)  adına yapılan dini törenlere  dayanmaktadır.  Tiyatro sözcüğü Yunanca'da "seyirlik yeri" anlamına gelen theatron'dan türetilmiş, dilimize İtalyancandaki teatro sözcüğünden geçmiştir. İlk tiyatro şenliği M.Ö. 534 yılında Atina'da yapılmıştır.

Sahnelenen ilk yerli tiyatromuz ise Namık Kemal'in Vatan Yahut Silistre'dir. (Silistre bugünkü Bulgaristan’da Tuna ırmağının kıyısında, bir kenttir. Tiyatro eserindeki olaylar 1853 yılında Osmanlı Devleti ve Rusya arasında başlayan Kırım Savaşı'nda gönüllü olarak orduya katılan İslam Bey ile onun peşinden Silistre’ye giden Zekiye adlı genç kızın aşkı etrafında gelişir.

 

Tiyatro’nun Özellikleri

  • Olaylar oluş halinde olup yazarın ağzından anlatılmaz. Olayın içindeki karakterler tarafından direk söylenir.
  • Tiyatro sadece konuşma ve harekete dayalı bir sanattır.
  • Konusunu günlük yaşamdan, tarihten veya mitolojiden alabilir.
  • İletisini, aracısız (yazı, kâğıt, film vb.) sunan bir metin türüdür.
  • Tiyatro eserinde yer, dekor ve kişilerle ilgili bilgiler perde başlarında yer alır.
  • Anlatım, karşılıklı konuşma şeklindedir.
  • Tiyatronun amacı insan ve toplum yaşamını anlatmaktır.
  • Tiyatroda yazar tipleştirme ve karakter çizme yöntemine başvurur.
  • Tiyatro serim (giriş), düğüm (gelişme) ve çözüm bölümlerinden oluşur.
  • Tiyatro eserine drama adı verilir.
  • Dramatik örgü, mekan, zaman, çatışma ve kişiler yapı unsurlarından oluşur.
  • Kurmaca, yazılı ve dil şiirsel işlevde kullanılır.

 

Tiyatronun Yapı Unsurları 

1. Dramatik Örgü:

Tiyatro metinlerinde yer alan olay örgüsüdür. Bu olay örgüsü içinde oluşan birçok olay bulunmaktadır. Oluşan bu olaylar aracılığıyla iletilmek istenen mesajı seyirciye ulaştırmak için oluşturulan bütünün parçasıdır. 

Tiyatro metinlerini oluşturan temel ve yan çatışmalardan meydana gelen olaylar, neden-sonuç ilişkisiyle birbirine bağlanır. Dramatik örgü perde, sahne gibi bölümlemeler etrafında düzenlenir.

2. Yer (Mekân):

Tiyatro metinlerinin sergilendiği mekân, oyunun geçtiği ve yaşandığı çevre olarak adlandırılır. Bu metinlerin içeriğine uygun olarak eserler bir dekor ile sahnede canlandırılır. Ayrıca dekorun oyunun planını daha iyi göstermesi için ışık, eşya, aksesuar gibi dekora yardımcı ve mekânı tamamlayıcı unsurlar da kullanılmaktadır. 

Tiyatroda mekân son derece önemli unsurlardan biridir. Sergilenen oyunun izleyiciler tarafından daha iyi anlaşılması için mekân-zaman-olay ilişkisinin son derece düzenli bir şekilde kurulması gerekir.               

3. Zaman:

Tiyatro metinlerinde kullanılan farklı zaman aşamaları bulunmaktadır. Bir tiyatro metninde; kronolojik zaman dilimi, düğümden başlatılan zaman, sonuçtan başlatılan zaman ve düzensiz zaman gibi dilimlerden oluşur. Örneğin metnin yapısına göre merak unsuru ön plana alınacaksa düğümden başlatılan zaman dilimi kullanılır. 

4. Çatışma:

Tiyatro metninde yer alan kahramanlar arasındaki iç ve dış mücadeleler ve anlaşmazlıklar çatışma unsurunu ortaya çıkarır. Olayların gelişip, oyunun seyir keyfinin artmasında çatışma unsuru ön plana çıkar. Sosyal statü, ekonomik durum, psikolojik yapı, eğitim ve kültür gibi unsurlardaki keskin farklılıklar çatışmayı belirleyen etkenlerdir. 

5. Kişiler: 

Tiyatro metninde yer alan dramatik örgünün tamamlanmasında yer alan ve olay örgüsü içerisindeki iletiyi seyirciye aktaran tiyatro oyuncularıdır. Bunlar arasındaki çatışma neticesinde tiyatro metinlerinde birinci ve ikinci derecede önemli tipler ortaya çıkar. Tip ve karakterler çevrelerinden soyutlanmadan toplumsal, fiziksel ve psikolojik özellikleriyle verilir.

 

MODERN TİYATRO TÜRLERİ

1. Trajedi (Tragedya)

Eski Yunan edebiyatında ortaya çıkan trajedi, ruhu kötülüklerden arındırmak, seyircide korku ve acıma hissi oluşturmak amacıyla manzum olarak kaleme alınan ve seyircinin ders almasını amaçlayan tiyatro türüdür.

Trajedinin Özellikleri

  • Yazarlar konularını genel olarak tarihten ve mitolojiden alır.
  • Trajedilerde yer alan insan, eğitimlidir ve soylular arasından seçilmiştir.
  • Kahramanlar, sıradan insanlar değil krallar, kraliçeler, prensler, prensesler, tanrılar, tanrıçalar, yarı tanrılardır.
  • Trajedide kaba ve çirkin sözlere yer verilmediği gibi son derece seçkin bir üslup kullanılır.
  • Erdeme ve ahlaka büyük önem verilir.
  • Trajedi manzum (şiir) olarak yazılır.
  • Öldürme, yaralama gibi olaylar sahnede canlandırılmaz, sahne gerisinden seyirciye duyurulur.
  • Genellikle beş perdeden oluşan trajedi, aralıksız olarak oynanır.
  • Koro perde görevini üstlenir.
  • Koro ve diyalog bölümlerinden oluşur.
  • Üç birlik kuralına uygun olarak yazılır.
  • Üç birlik kuralı; eserin tek olay, tek mekân, tek gün kalıbı içinde yapılandırılmasıdır.

 

2. Komedi (Komedya)

Olayların, insanların ve toplumun gülünç ve aksayan yönlerini güldürücü öğelerle yansıtmaya çalına tiyatro türüne komedi denir. 

Komedinin Özellikleri

  • Günlük yaşamdan konular halk kesiminden seçilmiş kahramanlar vasıtasıyla aktarılır.
  • Korkaklık, cimrilik, dalkavukluk gibi huy ve davranışlar abartılarak seyirciyi güldürürken düşündürmek amaçlanır.
  • Trajedide olduğu gibi üç birlik kuralına uyulur.
  • Kaba söz ve şakalar, yaralama ve öldürme gibi olaylar sahnede canlandırılır.
  • Aralıksız oynanan komediler, beş perdeden oluşur ve manzum (şiir) şeklinde yazılırlar.
  • Komedide de koro vardır ve bu koro perde görevini üstlenir.
  • Komedi; karakter komedisi, töre komedisi, entrika komedisi olmak üzere üçe ayrılır.

 

Başlıca Komedi Çeşitleri :

  1. Karakter Komedisi: İnsan karakterinin gülünç ve aksak yanlarını konu alan komedidir. (Moliere-Cimri. Shakespeare-Venedik Taciri vb.)
  2. Töre Komedisi: Toplumun gülünç ve aksak yanlarını konu alan komedidir. (Moliere-Gülünç Kibarlar, Gogol- Müfetiş, Şinasi-Şair Evlenmesi vb.)
  3. Entrika Komedisi (Vodvil): Olayların şaşırtıcı biçimde düzenlediği, çoklukla güldürmekten başka bir amaç güdülmeden yazılan komedidir.

 

3. Dram:

Yaşamın hem acıklı hem de gülünç yönlerini bir bütün olarak seyirciye aktarmayı amaçlayan tiyatro türüdür. 

Dramın özellikleri:

  1. 18. yüzyılda klasisizme tepki olarak ortaya çıkan romantizm akımının etkisinde kalmıştır.
  2. Duygu ve hayali ön plana alan bir tiyatro türüdür.
  3. Dramlarda genellikle konular günlük yaşamdan ve milli tarihten alınır.
  4. Üç birlik kuralına uyulmaz.
  5. Kişiler tek yönlü ele alınır; iyiler ödüllendirilir, kötüler cezalandırılır.
  6. Kaba ve argo sözler, öldürme ve yaralama gibi olaylar sahnede gösterilir.
  7. Nazım (şiir) ve nesir (düzyazı) şeklinde yazılabilir.
  8. Perde sayısında bir sınırlama yoktur. 

 

GELENEKSEL TÜRK TİYATROSU 

Geleneksel Türk tiyatrosunun kaynağını incelediğimizde bu türün ilk örneklerine İslamiyet öncesi Türk edebiyatında rastlamaktayız. Bu dönemde yuğ (cenaze töreni), sığır (sürek avı töreni), şölen (av sonrası dua töreni) gibi dini törenlerde şamanlar tarafından kopuz adı verilen çalgı aletiyle destan, sagu ve koşuklar söylenerek ve bedensel bazı hareketler yapılarak tiyatro türünün doğmasını sağlamışlardır. 

1. Karagöz (Gölge Oyunu) 

Tasvir adı verilen ve deriden kesilmiş kuklaların ışıkla aydınlatılmış bir beyaz perdenin arkasında yansıtılarak sahneye konulan ve doğaçlamaya dayanan bu gösteriye Karagöz oyunu denir. 

Karagöz: Bir halk adamıdır. Olduğu gibi görünen ve böyle de davranan eğitim almamış bir tiptir.

Hacivat: Medrese eğitimi almış, tahsilli bir tiptir. Herkesin huyuna göre davranabilen, işine geldiği gibi davranan bir tiptir. 

 

Karagöz Oyununun Bölümleri 

1. Mukaddime (giriş): Önce bir fon müziği verilir. Perdede göstermelik bir dekor olarak adlandırılan tasvirler yansıtılır. Bu bölüm Hacivat’ın “Of… Hay Haak!” diyerek perdeye yansıtılmasıyla sona erer. 

2. Muhavere (söyleşme): Diyalog bölümüdür. Hacivat ile Karagöz arasında genel olarak yanlış anlaşılmaya dayalı ve güldürme öğesinin ön planda tutulduğu ve tekerlemelerden oluşan bir bölümdür. 

3. Fasıl (oyun): Hacivat ile Karagöz oyununun asıl bölümüdür. Bu ikili dışındaki diğer karakterler de bu bölümde sahneye çıkarlar. Oyun adını bu bölümden alır. Olaylar bu bölümde yaşanır ve sona erer. 

4. Bitiş: “Her ne kadar sürç-i lisan ettiysek af ola” denilerek özür dilendikten sonra gelecek oyunun zamanı ve yeri bildirilir. Oyunda verilmek istenen mesaj (kıssadan hisse) bu bölümde aktarılır ve oyun sonlandırılır.

 

2. Orta Oyunu 

Karagöz oyununa birçok açıdan benzer özellikler gösteren Orta Oyunu, etrafı seyircilerle çevrili bir meydanda yüksek bir yere çıkılarak oynanan ve güldürü ögesinin ön planda olduğu bir türdür. 

Pişekâr: Yarı aydın insan tipidir. Hacivat karakterine karşılık gelir. Elinde tuttuğu şakşak denilen bir tahta ile oyunda yer alır. 

Kavuklu: Karagöz ile aynı özellikleri taşıyan ve halkı temsil eden bir insandır. 

Orta Oyununun Özellikleri

·       Anonim özellikler gösterir. Herhangi bir yazılı metne dayanmaz.

·       Müzik unsurunun önemli bir yer tuttuğu bu türde dekor yok denecek kadar azdır.

·       Karşılıklı konuşma ve şive taklitlerine dayanmakla birlikte oyun yanlış anlaşılmalar üzerine kurulmuştur.

·       Pişekâr ve Kavuklu olmak üzere iki ana kahramanı vardır.

·       Orta oyununda yöresel özellik ve kıyafetleriyle yer alan farklı ulustan insanlar bulunmaktadır.

·       Orta Oyununun mukaddime (giriş), muhavere (söyleşme), fasıl (asıl konu) ve bitiş bölümlerinden oluşur.

·       Oyunun oynandığı alana “palanga”, ev olarak kullanılan dekora “yeni dünya”, iş yeri olarak kullanılan dekora da “dükkân” denir. 

 

Orta Oyununun Bölümleri

1. Mukaddime (giriş): Zurnacı önce Pişekâr havası sonra da Kavuklu havacı çalar, ardında da oyunun adını söyleyerek oyuna başlanır. 

2. Muhavere (söyleşme): Adına “arzbar” denilen bir gülmece unsurunun oluşturulduğu bu bölüm tamamen yanlış anlaşılmalar üzerine kurgulanmıştır. Tekerlemelerin de yer aldığı bu bölümde Kavuklu bir rüyasını Pişekâr’a anlatır. 

3. Fasıl (asıl konu): Asıl konunun işlendiği ve tüm karakterlerin rol aldıkları bölümdür. 

4. Bitiş: Pişekâr tarafından dile getirilen “sürç-i lisan” özrü ile oyun sonlandırılır ve sonraki oyunun yeri ve zamanı belirtilir. 

 

3. Meddah: 

  • Tek kişilik bir halk tiyatrosudur.
  • Meddah, tiyatro eserindeki tüm tiplerin özelliklerini üzerinde barındıran bir aktördür.
  • Halkın topluca bulunduğu kahvehane, meydan gibi yerlerde oynanmıştır.
  • Yazılı metindeki hikâyelerin veya doğaçlama oluşan olayların günümüze kadar ulaşmasını sağlamışlardır.
  • Meddahlarda şive taklitleri ve jest ve mimikler son derece önemlidir.
  • Meddahlık hikâye anlatma sanatı olarak karşımıza çıkar.
  • Bugün Cem Yılmaz, Sunay Akın, Ata Demirer gibi sanatçılar modern meddah olarak karşımıza çıkmaktadır. 

 

4. Köy Seyirlik Oyunları 

Yöresel yaşamdan konuların ele alındığı ve toplumlar tarafından yaşanmışlıkların toplamı olarak genellikle düğün, sünnet ve bayramlarla birlikte uzun kış gecelerinde köylüler tarafından oynanan oyunlardır. Bazı kalıplaşmış sözler dışında doğaçlama oynanan bu oyunlar yöreden yöreye farklılık gösterir.

 

TEMEL TİYATRO TERİMLERİ
Adapte: Yabancı bir eseri yer adları, şahıs adları, deyimleri, gelenek ve görenekleriyle yerli hayata uygulayarak çevirme; uyarlama.
Adaptasyon: Adapte etme. uyarlama.
Aksesuar: Tiyatro sahnesinde kullanılan eşya.
Aktör: Erkek tiyatro sanatçısı.
Aktris: Kadın tiyatro sanatçısı.
Akustik: Tiyatro, konser salonu ve benzeri kapalı yerlerin, sesleri bozmadan yansıtabilme özelliği.
Antik tiyatro: Eski Yunan - Latin tiyatrosu.
Darülbedayi: İstanbul Şehir Tiyatrosunun eski ismi. 1914'te kurulmuştur.
Dekor: Tiyatroda, sahneyi eserin konusuna göre döşeyip hazırlamada kullanılan eşyanın toplu adı. Üç çeşit dekor vardır: realist dekor, şairane dekor, stilize dekor.
Diksiyon: Tiyatro ve benzeri edebiyat türlerinde dilin müzik karakterini başarı ile yaşatabilme yeteneği. Tiyatro okullarında ders olarak okutulmaktadır.
Diyalog: Oyundaki iki ya da daha çok kişi arasındaki karşılıklı konuşmalar
Dramatize etmek: Bir olayı, duyguyu, düşünceyi canlandırarak anlatmak; bir vakayı olduğundan daha acıklı bir şekle sokmak.
Entrik unsur, Entrika: Roman, hikâye ve tiyatro türlerinde, olayların okuyucuda ya da seyircide merak uyandıracak şekilde birbirine dolanması.

Figüran: Genellikle tiyatro ve sinemada, konuşması olmayan veya konuşması çok az olan rollere çıkan kimse.
Epizot: Bir hikâyede asıl olaya karışan ikinci derecede önemli bir olay. (Bugünkü perde karşılığı.)
Fars (Farce): Komedinin, sanat yönü az, kaba bir türü. Çok eskiden tiyatrolarda perde arası gösterisiydi, sonra bağımsız olmuştur.
Fasıl: Bölüm. Tiyatroda perde karşılığı kullanılmıştır. Karagöz oyununda belli bir vakanın geçtiği bölüm.
Feeri: 
Masalların tiyatro sahnesinde dramatize edilmesinden doğma, cinlerin perilerin de rol aldığı bir tiyatro türü.
Grotesk: Gülünç, güldürücü.
Jest: Tiyatro sahnesinde, sanatçıların bütün el, kol, ayak ve benzeri beden hareketleri.
Kabare tiyatrosu: Daha çok güncel konuları iğneleyici, taşlayıcı biçimde ele alan skeçlerin oynandığı, monologların, şarkıların ve şiirlerin söylendiği küçük tiyatro.
Kanto: Tanzimat Dönemi'nde Türk sahnesinde azınlık aktrislerce başlatılan oyunlu ve neşeli şarkılar.
Koro: Eski Yunan tiyatrosunda bir grup erkek ve kadından kurulu şarkıcılar topluluğu. Oynanan eserin konusuna da katılırlar ve eserdeki olaya karşı, toplumun duygu ve düşüncelerini temsil ederlerdi. Hayvanlar, ağaçlar, bulutlar yerine sembol olarak kullanıldıkları da olmuştur.
Kostüm: Tiyatroda sanatçıların giydiği oyuna uygun kıyafet.
Kulis: Tiyatroda, sahnenin arkasında bulunan kısım; sahne arkası.
Makyaj: Tiyatro ve sinemada sanatçıların yüzlerinde boya ve başka maddelerle yapılan değişiklikler.
Mimik: Bir duygu veya düşüncenin kaş, göz, ağız, yüz hareketleriyle anlatılması.
Mizansen: Bir tiyatro eserinin sahneye konması, sahneye göre düzenlenip uygulanması.
Monolog: Tek kişinin konuşması. Tek kişilik taklitli bir komedya türü. İnsanın içinden kendisiyle konuşması.
Muhavere: Konuşma. Tiyatro, roman, hikâye, fabl, röportaj ve benzeri türlerde kahramanların konuşmaları.
Pandomim: Sessiz hareket. Sessiz hareketler, jestler, yüz ifadeleri ve kostümler yoluyla duyguları, düşünceleri, tutkuları anlatmaya yarayan tiyatro çeşidi.
Perde: Tiyatro eserinde bir perdenin açılmasından, kapanmasına kadar geçen bölüm.
Piyes: Tiyatro eseri.
Reji: Sahneye koyma ve yönetme işi.
Rejisör: Sinema ve tiyatroda, eserin sahneleninceye veya seyirci önüne çıkıncaya kadar geçirdiği her anı yöneten kimse; yönetmen.

Replik: 1. Oyuncunun sözü karşısındakine bırakırken söyleyeceği son söz. 2. Oyunda karşısındakinin sözüne karşılık, karşılama sözü.
Repertuvar: Opera, operet ve tiyatro topluluklarının bir oyun mevsiminde gösterecekleri eserlerin listesi.
Rol: Opera, operet, tiyatro ve benzeri sahne sanatlarında, oyuncuların, eser kişilerini sahnede canlandırmaları.
Revü: Tiyatroda, eserden önce gösterilen müzikli ve danslı oyun.
Sahne: Tiyatro. Tiyatro sahnesi. Tiyatro eserinde bir perdelik bölümün, dekor bakımından değişik olan küçük kısımları. Bir perdelik bölüm içinde, kişilerin girip çıkmasıyla değişen topluluk, meclis. Yapılarına göre tiyatro sahneleri şunlardır: sabit sahne, döner sahne, asansörlü sahne.
Sahne eseri: Tiyatro eseri, piyes.
Senaryo: Tiyatroda yazılı metin. Sinemada filmin konusunun yazılı şekli.
Suflör: Tiyatroda, kuliste durarak oyunculara sözlerini fısıltıyla söyleyip hatırlatan yardımcı.
Temaşa: Tiyatro.
Temsil: Bir tiyatro eserinin oynanması.
Tirat: Sahnede kişilerin birbirlerine karşı söyledikleri uzun sözler .
Trajik: Korku, sıkıntı, heyecan veren veya korkunç, kötü, sonu ölümle neticelenen.
Trajikomik: Hem acı, hem gülünç olayların anlatıldığı tiyatro. Olaylar gülünç ama olay kahramanları acınacak hâlde verilir.
Tuluat: Tiyatro türlerinden biri. Sanatçılar, oynadıkları eserin konusuna bağlıdırlar; ama oyundaki sözleri içlerinden geldiği gibi söylerler. Yazılı esere uymak mecburiyetleri yoktur. Perdeli orta oyunu da denir.
Virtüöz: Üstün bir tekniği, yorum gücü ile ustalık düzeyine erişmiş oyuncu.


BU ÜNİTEYİ PDF OLARAK İNDİR



Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)