9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 5. Ünite Roman

admin
0
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 5. Ünite Roman

BU ÜNİTEYİ PDF OLARAK İNDİR

Roman Nedir?
Olmuş ya da olması mümkün olayları kişi, yer, zaman bağlamında anlatan, hikâyeye göre daha uzun, anlatmaya dayalı edebi bir türdür.

Romanın Özellikleri:

  • Roman olay örgüsü, kişiler, yer ve zaman ögelerinden oluşur.
  • Öyküden farklı olarak romanlarda bu öğeler daha ayrıntılı daha kapsamlı bir biçimde ele alınır. 
  • Romanda, kahraman, mekân ve olaylar daha çok ve çeşitlidir. 
  • Romanlarda birden çok anlatıcı ve bakış açısı görülebilir. 
  • Romanlarda betimlemelerin yanı sıra ruhsal çözümlemelere de sıkça yer verilir. 
  • Romanda betimlemelere ve psikolojik tahlillere öyküden daha geniş yer verilir. 
  • Romanda olaylar, roman kahramanlarının karakter özellik­lerinden doğar. 
  • Romanların olay örgüleri olaylar arasındaki neden-sonuç ilişkilerinden doğar. 
  • Romanlar işlediği konulara göre; sosyal roman, serüven (macera) romanı, tarihi roman, egzotik roman, psikolojik roman (tahlil romanı), polisiye, biyografik ve otobiyografik roman gibi türlere ayrılır.

 

Roman Türleri

1. Sosyal roman: Ekonomik bunalımlar, sınıfsal çelişkiler, rejim değişiklikleri, köyden kente göç gibi toplumsal sorunları konu edinen romanlardır: Sefiller (Victor Hugo), Sergüzeşt (Sami Paşazade Sezai), Felatun Bey’le Rakım Efendi (Ahmet Mithat Efendi), Araba Sevdası (Recaizade Mahmut Ekrem)

 

2. Macera (Serüven) romanları: Kahramanın başından geçen hareketli maceralı olayları anlatan romanlardır. Merak ögesi romana hakimdir: Üç Silahşorler / Monte Kristo Kontu (Aleksandre Dumas), Hasan Mellah/ Dünyaya İkinci Geliş (Ahmet Mithat Efendi)

 

3. Tarihî roman: Tarihî dönem, olay ve kişileri konu edinen romanlardır: Notre Dame’ın Kamburu (Victor Hugo), Cezmi (İlk tarihî roman, Namık Kemal), Devlet Ana (Kemal Tahir), Osmancık (Tarık Buğra)

 

4. Psikolojik roman (Tahlil Romanı): Roman kahra­manlarının psikolojisini tahlillerle anlatan romanlardır: La Princesse De Cleves (Madame De Le Fayetteîn yazdığı dünyanın ilk psikolojik roman örneğidir.), Eylül (Mehmet Rauf), Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (Peyami Safa)

 

5. Bilim Kurgu romanı: Gelecekte olabilecek olayları bilimsel bir yaklaşımla, hayal gücünü de kullanarak anlatan romandır. (Ben Robot-Isaac Asimov, Cesur Yeni Dünya – Aldous Huxley, 1984 – George Orwell) 

 

6. Fantastik roman: Gerçeküstü olay, kişi ve yerleri konu alan romanlardır. 

 

7. Polisiye roman: Polisiye olayların konu edildiği; aksiyon, gizem, heyecan, korku vb. ögeler içeren roman türüdür. (Sherlock Holmes-Sir Arthur Conan Doyle, Esrar-ı Cinayât (Ahmet Mithat Efendi, İlk Türk polisiye romanı) Cingöz Recai (Server Bedii takma adıyla Peyami Safa), Mike Hammer (Mickey Spillane’in bu romanının yerli versiyonlarını Kemal Tahir kaleme almıştır.))

 

8. Egzotik roman: Başka ülkelerin doğasını ve insanlarını anlatan romanlardır: Nilgün (Refik Halit Karay), İzlanda Balıkçısı (Pier Loti)

 

9. Tezli roman: Toplumsal ya da siyasal bir sorunu konu edinen, bir tez (ileri sürülerek savunulan görüş, iddia) içeren roman türüdür. (Yaban- Yakup Kadri)

 

10. Biyografik Roman: Topluma mal olmuş bir kişinin yaşa­mını, yaptıklarını yaşadığı döneme katkılarını anlatan romanlardır: Bir Bilim Adamının Romanı (Oğuz Atay)

 

11. Otobiyografik Roman: Yazarın kendi hayatını konu edindiği romanlardır: Tom Savvyer’in Maceraları (Mark Twain), Baba Evi/Avare Yıllar (Orhan Kemal), Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (Peyami Safa, psikolojik ve otobiyografik özellikler gösterir.

 

Yansıttıkları Edebî Akımlara Göre Romanlar

Akımlara Göre Roman Türleri

Yazar ve Roman Adı

1. Klasik Roman

Yusuf Kamil Paşa – Telemak

2. Romantik Roman

Victor Hugo – Sefiller

Namık Kemal – İntibah

3. Realist Roman

Stendhal – Kırmızı ve Siyah

R. Mahmut Ekrem – Araba Sevdası

H. Ziya Uşaklıgil – Mai ve Siyah

4. Natüralist Roman

Emile Zola – Nana

Nabizade Nazım – Zehra

H. Rahmi Gürpınar – Mürebbiye

5. Egzistansiyalist roman

Jean Paul Sartre – Bulantı

Franz Kafka – Şato – Dava

Albert Camus – Yabancı

6. Modern roman

James Joyce – Ulysses

Yusuf Atılgan – Anayurt Oteli

7. Postmodern roman

Umberto Eco – Gülün Adı

Oğuz Atay – Tehlikeli Oyunlar

Orhan Pamuk – Kara Kitap

 

TÜRK EDEBİYATI’NDA ROMAN TÜRÜ ve İLK’LER
Türk edebiyatında roman türündeki ilk örnekler Tanzimat Dönemi’nde verilmeye başlamıştır (19.yy) Roman türü önce Batı edebiyatından çevirilerle edebiyatımıza girmiştir, daha sonra ilk yerli örnekler verilmiştir.
· İlk çeviri roman: Yusuf Kâmil Paşa’nın Fenelon’dan çevirdiği Telemak
· İlk yerli roman: Şemsettin Sami’nin yazdığı Taaşşuk-ı Talât ve Fitnat
· İlk edebî roman: Namık Kemal’in yazdığı İntibah
· İlk tarihî roman: Namık Kemal’in yazdığı Cezmi
· İlk köy romanı: Nabizade Nazım’ın yazdığı Karabibik
· Romantizmden realizme geçişin ilk örneği: Sami Paşazade Sezai’nin yazdığı Sergüzeşt
· İlk realist roman: Recaizade Mahmut Ekrem’in yazdığı Araba Sevdası
· İlk psikolojik roman denemesi ve ilk tezli roman: Nabizade Nazım’ın yazdığı Zehra romanıdır.
· İlk polisiye roman: Ahmet Mithat Efendi-Esrâr-ı Cinayet
· İlk post-modern roman: Oğuz Atay-Tutunamayanlar 

Türk edebiyatında roman türündeki asıl büyük gelişmeler Servetifünun, Millî Edebiyat ve Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’nda olmuştur. Servet-ifünun yazarı Halit Ziya Uşaklıgil Batılı roman tekniğine uygun olarak kaleme aldığı Mai ve Siyah, Aşk-ı Memnu gibi romanlarıyla modern Türk romancılığının temellerini atmıştır.

 

Dünya Edebiyatında Romanın Tarihsel Gelişimi 

Roma İmparatorluğu içindeki halkların kendi içinde bozuk bir aksanla kullandıkları Latincedeki bu ağız özelliğine “romanus” denilmiştir. Bu bozuk aksanla anlatılan hikâye ve destanlara da “roman” adı verilmiştir. Yani roman sözcüğü Latincede bir ağız özelliği olarak ortaya çıkmıştır.

İlerleyen yıllarda da bu anlayış giderek gelişmiş ve Romalılar, gerçek ve hayali bir olayın yazıya aktarılmış haline roman demeye başlamışlardır.

Roman anlayışı her ne kadar çok eskilere dayansa da ilk hacimli roman özelliği taşıyan ve roman türünün de ilk eseri olarak kabul edilen kitap Cervantes’in XVII. yüzyılın başlarında yayımlanan Don Kişot adlı eseridir. 

17 ve 18. yüzyıllardan itibaren hızla gelişme gösteren bu türde yazılan diğer önemli romanlar ise şunlardır:

Madame De La Fayette – Princesse De Cleves

(Klasik akımın tek romancısı)

Fenelon – Telemak

Daniel Defoe – Robinson Cruose

Jonathan Swift – Güliver’in Gezileri 

 

Romanın Yapı Unsurları

1. Olay Örgüsü:

Romanda birçok olayın bir ana olay etrafında sıralanarak oluşturulmasıdır. Romanlarda birçok olayın olma nedeni roman kahramanlarının her olayda bir yönünün anlatılmaya çalışılmasıdır.

Kişiler arasındaki iç ve dış çatışmalar, birbirleriyle yaşadıkları mücadeleler ve anlaşmazlıklar üzerine kurulan çatışmalar olay örgüsüyle romanda aktarılmaya çalışılır.

Olay örgüsünün temelinde olan, olay örgüsünü belirleyen ve olay örgüsüne hâkim olan çatışmaya temel çatışma denir. Diğer çatışmalar, temel çatışmayı destekler.

 

2. Kişiler/Karakterler: Romanda olay örgüsünün oluşmasını sağlayan ve bu olayları gerçekleştiren roman kahramanlarıdır.

Romanların genelinde olduğu gibi bu karakterler gerçek hayatta gördüğümüz ya da görebileceğimiz kişilerdir.

Roman kahramanları ruhsal ve fiziksel özellikleriyle tanıtılır. Bir romanda başkahraman, yardımcı kahramanlar, karşıt güç şeklinde kişiler bulunmaktadır.

Karakter: Kendine özgü ayırt edici özellikleriyle diğerlerinden ayrılan kişilere denir. Karakter roman boyunca tek bir özelliği yansıtmaz. Romana yön veren kişidir. Karakter benzersiz ve özeldir.

Tip: Korkaklık, cimrilik, kıskançlık gibi benzerlerinin niteliklerini abartılı bir biçimde üzerinde toplayan roman kahramanlarına da tip denir. Romandaki sıradan kişilerdir. Tip benzersiz değil geneldir.

 

3. Zaman:

Romanın yapı unsurlarından biridir. Romanda işlenen olayların başlangıcından bitimine kadar geçen süre romanın zamanıdır.

Romanlarda her ne kadar kronolojik bir zaman olsa da bazı romanlarda geriye dönüşler ve ileriye sıçrayışlar da olabilmektedir. Bundan dolayı da olayın geçtiği zaman ile geçmiş ve gelecek zaman arasında ilişki kurulabilir.

 

4. Mekân:

Romanda olayların yaşandığı çevredir. Genellikle betimleme yoluyla okuyucunun zihninde canlandırılan mekân olay akışına göre değişiklik gösterir.

Mekân, özellikle kişilerin içinde bulunduğu ruh hallerine ve karakter özelliklerine göre belirlenir. Bundan dolayı da romanlarda kişilerin bu özelliklerini iyi anlatabilmek için mekân tasvirine geniş bir yer verilir.

 

5. Tema ve Konu:

Konu, genel olarak romanlarda iş içe geçmiş birçok olayın bir araya gelmesiyle oluşan bir bütündür.

Tema ise, bu konuları bir arada tutan temel duygu ve düşünüştür. Kısacası konu özel ve somuttur; tema ise, genel ve soyuttur.

 

6. Anlatıcı ve Bakış Acısı

Romanlardaki olayları aktaran kişidir. Anlatıcı yazar değildir. Anlatıcı kurmaca bir kişi olup olayları birinci veya üçüncü kişi ağzından aktarır.

Bakış açısı; yazarın romandaki kişi, olay, yer ve zamanı ele alış biçimi ve bunlara karşı takındığı tutumdur. Üçe ayrılır:

a. Hâkim Bakış Açısı: (İlahi – Tanrısal)

Romanda geçen olaylara ve kahramanların iç ve dış özelliklerine hâkim olan bakış açısıdır. Bu bakış açısında anlatıcı her şeyi bilir. İlahi bir görüş vardır. Olaylar okuyucuya aktarılırken kahramanların ruhsal durumları ve aklından geçenleri bilir.

b. Kahraman Bakış Açısı:

Olayları okuyucuya aktaran roman kahramanlarından biridir. Birinci tekil şahıs (ben) dilinin kullanıldığı bu bakış açısında kahraman, olaylar karşısındaki izlenim ve tutumunu kendi bakış açısıyla yansıtır.

c. Gözlemci Bakış Açısı: (Müşahit – Kameraman)

Bu bakış açısında da anlatıcı sadece gördüklerini ve tanık olduğu olayları okuyucuya aktarır. Hâkim bakış açısında olduğu gibi kahramanların zihninden geçenleri bilmez. Sadece kamera sessizliğinde şahit olduğu olayları hiçbir şey katmadan aktarır.

 

Roman ve Hikâye Arasındaki Farklar

·       Roman hikâyeye göre daha uzun bir türdür.

  • Roman birden fazla olay üzerine kurulu iken hikâye tek olay üzerine kurulur.
  • Romanda şahıs (kişi) kadrosu hikâyedekine göre daha geniştir.
  • Romanda zaman hikâyedekine göre daha geniştir.
  • Romanda mekân hikâyedekine göre daha çok ve çeşitlidir.
  • Romanda kişi ve mekân betimlemeleri hikâyedekine göre daha ayrıntılıdır.

 

Roman ve Hikâye Benzerlikleri

  • Her ikisi de anlatmaya bağlı edebi türdür.
  • İkisi de olay örgüsü, kişiler, yer ve zaman yapı unsurlarından oluşur.
  • İkisinde de ağırlıklı olarak öyküleyici ve betimleyici anlatım türleri sıkça kullanılır.
  • İkisinde de olaylar bir anlatıcı tarafından aktarılır.
  • İkisi de serim, düğüm, çözüm bölümlerinden oluşur.





Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)