CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE SAF (ÖZ)
ŞİİR ANLAYIŞI
Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı, özellikle yaşanan
toplumsal değişimlere göre yeni bir şekil almaya başlamıştır. Bu yeni şekille
beraber içerikte de önemli anlayışlar şiirde yer almıştır. Bu dönemde ortaya
çıkan birçok anlayış ya birbirini izleyen ya da birbirine tepki olarak ortaya
çıkan şiir anlayışlarını ortaya çıkarmıştır. Bu kapsamda Ahmet Haşim ve
Yahya Kemal ile başlayan saf (öz) şiir anlayışına uygun şiirler bu
dönemde birçok şair tarafından yazılmaya devam edilmiştir.
Cumhuriyet Dönemi’nde Saf (Öz)
Şiirin Özellikleri
· Saf
(Öz) şiirin kurucuları Ahmet Haşim ve Yahya Kemal kabul edilir.
· Türk
edebiyatında özellikle 1920-1950 yılları arasında etkili olmuştur.
· Dili
her şeyin üstüne tutmuşlardır.
· Divan
şiirinin şekil (biçim) yapısından etkilenmişlerdir.
· Şiirlerde
ahenk, güzel ve etkili söyleyişi ön plana almışlardır.
· Şiiri
toplumsal sorunlardan ve siyasetten uzaklaştırmışlardır.
· “Sanat,
sanat içindir.” fikrini savunmuş, kusursuz şiirler yazmak istemişlerdir.
· Şiirselliği
ölçü ve kafiyenin gücünde değil imgelerin, seçtikleri sözcüklerin uyumunda
aramışlardır.
· Ahmet
Haşim ve Yahya Kemal aruz, diğerleri hece ölçüsünü
kullanmışlardır.
· İmge
ve söz sanatlarını kullanmış, şiire özgü düşsel bir dünya kurmuşlardır.
· Aşk,
ölüm, doğa, yaşama isteği gibi bireysel konuları ele almışlardır.
· Batı
edebiyatındaki sembolizm akımının etkisinde kalmışlardır.
· Saf (Öz) Şiirini Önemli Temsilcileri: Ahmet Hamdi Tanpınar, Necip Fazıl
Kısakürek, Asaf Halet Çelebi, Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmet Muhip Dıranas, Fazıl
Hüsnü Dağlarca, Behçet Necatigil
Saf (Öz) Şiirde Mistisizm
(Gizemcilik)
· Tanrının
ancak sezgi ve metafizikle kavranabileceğini savunurlar.
· Akıl
ve mantık gerçeklere ulaşmakta yeterli değildir. Gerçeklerin derin bir sezgiyle
aranabileceğini savunurlar.
· Bu
akımda üzerinde en çok durulan kavram “sevgi”dir. İnsan Tanrı’ya ancak sevgiyle
ulaşabilir.
· Mistisizmin
önemli özelliklerinden biri de insanın gerçeği kendi iç dünyasında araması
gerektiğidir.
· Mistik
sanatçılar gizliliğe son derece önem verirler.
· Tük
edebiyatındaki en önemli temsilcisi Necip Fazıl Kısakürek’tir.
Toplumcu-Gerçekçi Şiirin
Özellikleri
· Toplumcu
şiirin en önemli özelliklerinden biri söylev üslubunun kullanılmasıdır.
· Fütürizm
akımının etkisiyle oluşmuş ideolojik bir şiirdir.
· Biçim
kaygıları yoktur. İçeriğe önem vermişlerdir.
· Şiirlerde
genel olarak halkın çektiği sıkıntılar, yoksulluk ve bunlara çözüm yolları ele
alınmıştır.
· Tüm
insanlığın mutlu olacağı güzel bir geleceğe işaret eden bir şiir anlayışıdır.
· Değindikleri
konular ve kavramlar edebiyatımızda daha önce hiç kullanılmamıştır.
· “Halkçılık,
köycülük, hümanizm” gibi fikirler bu sanatçıları etkilemiştir.
· Edebiyatı
toplumu değiştirecek, güzele götürecek bir araç olarak görmüşlerdir.
· Politik
yaklaşımlarla işçi-işveren, emek, sömürü, ağa-köylü, ezen-ezilen gibi çatışma
unsurlarını kullanmışlardır.
Nazım Hikmet ve Fütürizm
· İtalyan
şair Marinetti tarafından kurulan Fütürizm akımı, 1909 yılında
Figaro gazetesinde yayımladıkları bildiriyle düşüncelerini ortaya koymuşlardır.
· Bu
akımın sanat anlayışında kuralsız anlatım ve otomatik yazı gibi biçimsel ögeler
bulunmaktadır.
· Fütürizm
akımı “gelecekçilik” anlamına gelmektedir.
· Noktalanma
işaretlerine karşı çıkmışlardır.
· Bu
anlayıştaki en önemli iki kavran “makine ve hız” sözcükleridir.
· Nazım
Hikmet, Rus edebiyatının önemli fütürist şairi Mayakovski’den
etkilenerek bu düşüncede şiirler kaleme almıştır.
· Fütüristler,
sanatın durağanlığı değil, sürekli bir hareket içerisinde olması gerektiğini
savunmuşlardır.
Mavi Dergisi ve Mavicilerin
Özellikleri
· 1950’li
yıllarda yayım hayatına başlayan Mavi Dergisi, Türk edebiyatında yeni bir
oluşumun merkezi haline gelmiştir.
· 1952-1956
yılları arasında Ankara’da 32 sayı olarak çıkan bu dergi etrafında birleşen
sanatçılar “Maviciler” adlı bir hareketin oluşmasını sağlamıştır.
· Maviciler
topluluğunun en önemli sanatçısı Attila İlhan’dır.
· Bu
akım Garipçilere (I. Yeni) tepki olarak ortaya çıkmıştır.
· Şiirde
anlam açıklığına karşı çıkmışlardır.
· Şiirlerinde
zengin benzetmelerden yararlanmış, anlam derinliğine son derece önem
vermişlerdir.
· Garip
Hareketi içerisinde özellikle Orhan Veli’nin şiir anlayışına tepki
göstermişlerdir.
· Mavicilerin Temsilcileri: Attila
İlhan, Ferit Edgü, Orhan Duru, Ahmet Oktay, Tahsin Yücel, Demir Özlü, Özdemir
Nutku, Demirtaş Ceyhun…
Ø 1940’lı Yılların Toplumcu-Gerçekçi Şairleri: Hasan Hüseyin Korkmazgil, Ahmed Arif, Enver Gökçe,
Rıfat Ilgaz, Ceyhun Atıf Kansu, Ömer Faruk Toprak, Attilâ İlhan
Millî Edebiyat Anlayışını
Yansıtan Şiirin Özellikleri
· Hem
söyleyiş özelliklerini hem de temasını halk geleneğinden almıştır.
· Milli
Edebiyat Dönemi’nde ortaya çıkan anlayışın Cumhuriyet Dönemi’ndeki devamıdır.
· Folklor
ve milliyetçilik gibi iki önemli kaynaktan beslenmiştir.
· Bu
anlayış “Memleket Edebiyatı” adıyla bilinmektedir.
· Anadolu
ve Anadolu’nun kültürü ve kahramanlıkları konu olarak seçilmiştir.
· Öğretici
şiirler kaleme alınmış; “Sanat, toplum içindir.” görüşü benimsenmiştir.
· Milli
Mücadele yılları ve sıkıntıları işlenmeye devam edilmiştir.
· Beş
Hececiler, Arif Nihat Asya, Ahmet Kutsi Tecer, Kemalettin Kamu, Mithat Cemal
Kuntay, Ömer Bedrettin Uşaklı, Zeki Ömer Defne, Behçet Kemal Çağlar, İbrahim
Alaettin Gövsa, Orhan Şaik Gökyay, Necmettin Halil Onan bu anlayışla şiirler
yazmışlardır.
Garip Akımının (I. Yenicilerin)
Özellikleri
1941 yılında üç arkadaşın ortak yayımladıkları “Garip”
adlı şiir kitabında şiirle ilgili görüşlerini bir bildiri olarak yayımlayan bu
topluluk şiirde bir devrim niteliği taşıyan bir anlayışı Türk edebiyatına getirmişlerdir.
· Orhan
Veli Kanık, Melih Cevdet Anday ve Oktay Rıfat Horozcu tarafından oluşturulmuş
bir akımdır.
· Şairane
söyleyişlerden kaçınan bu akımın öncüsü Orhan Veli Kanık’tır.
· Geleneksel
anlayışın tamamına karşı çıkmışlardır.
· Sözcükleri
gerçek anlamlarıyla kullanmış, anlamı ön plana çıkarmışlardır.
· Kafiye
ve ölçüyü gereksiz görmüş, serbest ölçüyü kullanmışlardır.
· Şiirlerinde
sıradan insanlara özgü gerçekleri ele almışlardır.
· Aklı
ön plana almış duyguları geri planda bırakmışlardır.
· Şiirin
doğallığını bozduğunu öne sürdükleri söz sanatlarını kullanmamışlardır.
· Şiirde
her türlü sözcüğe, argo sözcüklere dahi yer vermişlerdir.
· İmgeye,
hayale karşı çıkmışlardır.
Garip Hareketinin Temsilcileri
· Orhan
Veli Kanık
· Melih
Cevdet Anday
· Oktay
Rıfat Horozcu
İkinci Yeni Şiirinin Özellikleri
· Garipçilerin
şiirde anlamın açık olması ilkesine karşı çıkmış ve onlara tepki olarak ortaya
çıkmışlardır.
· Şiir
için şiir anlayışıyla ortaya çıkan bu topluluk Servetifünun Dönemi’nin modern
versiyonudur.
· Şiire
birçok yenilik getirmiş, sözcüklerin şeklinde değişiklik yapmışlardır.
· Sözcükler
arasındaki anlam bağlantısını koparmış, cümlenin söz dizimini bozmuşlardır.
· Şiirlerinde
çok anlamlılığa önem vermiş, dilde kullanılmayan ya da hiç olmayan sözcükleri
kullanmışlardır.
· İmge
ve söz sanatlarını çok yoğun bir şekilde kullanmışlardır.
· Şiirlerinde
psikoloji ve bunalım hâkim olan iki kavramdır.
· İkinci
Yeni şairleri her yönüyle birbirinden faklı görüşlerde olan şairlerdir.
· Şiiri
herkesin istediği gibi anlayabileceği bir forma dönüştürmüşlerdir.
· Sürrealizm
ve dadaizm akımlarından etkilenmişlerdir.
· Toplumcu
şiirler birlikte önemini kaybetmişlerdir.
· Şiirde
öyküleyici anlatımı, manzum hikâyeciliği reddetmişlerdir.
· İkinci Yeni Şiirinin Temsilcileri: Edip
Cansever, Cemal Süreya, Ece Ayhan, Sezai Karakoç, Ülkü Tamer, Turgut Uyar,
İlhan Berk
Mistik, Metafizik, Geleneğe
Yaslanan Şiir Anlayışı
· Daha
çok dini duyarlılığı ön plana çıkaran bu anlayış özellikle Mehmet Akif ile
başlamış, Cumhuriyet Dönemi’ne gelindiğinde Necip Fazıl Kısakürek ile devam
etmiştir.
· Ardından
Sezai Karakoç gibi şairlerinde İslami geleneğe bağlı temaları ele almasıyla
birçok şair bu anlayışta şiir yazmaya başlamıştır.
· Kaynağını
İslam inancı, gelenek ve toplumsal yaşamdaki ahlaki kurallardan alan bu şiir,
metafizik unsurların ön plana çıkarılmasıyla son derece etkili bir anlayışa
dönüşmüştür.
· Mistik, Metafizik, Geleneğe Yaslanan Şiir Anlayışının Temsilcileri: Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç, Asaf Halet
Çelebi, İsmet Özel, Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Nuri Pakdil.
1960 Sonrası Toplumcu Şiir
(İkinci Yeni Sonrası Toplumcu Şiir)
· Yerleşik
düzene eleştiri, sınıfsal sorunlar, kadın, doğa, kentleşme sorunları” gibi
temaları işlemişlerdir.
· Bu
dönem sanatçıları bazen anlamı öne çıkaran şiirler yazmışlar bazen de İkinci
Yeni gibi anlam kapalılığına yönelmişlerdir.
· İkinci
Yeni şiirine karşı bir manifesto (bildiri) yayımlamışlardır.
· Kendilerini
toplumun öncüleri gören 1960 sonrası toplumcu şairler Nazım Hikmet’i örnek
almışlardır.
· Geleneksel
söyleyişten yararlanmış, üslupta aşırılıktan kaçınmışlardır.
· Şiirde
biçimden çok içeriğe önem vermişlerdir.
· Marksist
düşünceyi Türkiye’de yaymaya çalışmışlardır.
· Sloganik
bir şiir dili geliştirmişlerdir.
· 1960 Sonrası Toplumcu Şiirin Temsilcileri: İsmet Özel, Gülten Akın, Süreyya Berfe, Özkan Mert,
Refik Durbaş, Ataol Behramoğlu, Nihat Behram…
1980 Sonrası Türk Şiirinin
Özellikleri
· 1980
İhtilali ile birlikte ortaya çıkan bu dönemde edebiyatımızda büyük bir zihniyet
değişikliği olmuştur.
· Farklı
şiir anlayışına sahip birçok sanatçı ortaya çıkmıştır.
· Düzyazıya
yaklaştırılan şiirde genellikle serbest ölçü kullanılmıştır.
· İçerik
geri plana atılmış, şiirde üslup ön plana çıkarılmıştır.
· İdeolojik
toplumcu şiirin önemini kaybettiği bu dönemde şiir, daha çok bireysel temalara
yönelmiştir.
· Kullanılan
dil soyutlaşmış, anlam kapalılığı önemsenmiştir.
· İdeolojik
söylemlerden ve popülist düşünden uzak bir şiir anlayışı vardır.
· Genellikle
duygu yoğunluğu yüksek şiirler kaleme alınmıştır.
· İkinci
Yeni gibi şiirde sözcüklerin uzak çağrışımlarına yeniden yer verilmiştir.
· 1980 Sonrası Türk Şiirinin Temsilcileri: Tuğrul Tanyol, Haydar Ergülen, Metin Celal, Lale
Müldür, Seyhan Erözçelik, Şavkar Altınel, Roni Marguiles, İhsan Deniz, Adnan
Özer, Osman Hakan A., Akif Kurtuluş, Hüseyin Atlansoy, Enver Ercan, Enis Batur,
Şükrü Erbaş, Salih Bolat, Birhan Keskin, Ebubekir Eroğlu, Murathan Mungan,
Küçük İskender, Metin Cengiz, Sunay Akın, Akgün Akova, Melisa Gürpınar, Ahmet
Erhan, Yaşar Miraç…
Cumhuriyet Dönemi Halk Şiirinin
Özellikleri
· İslamiyet
öncesi ile devam eden halk şiiri Cumhuriyet Dönemi’nin de önemli bir şiir
anlayışını oluşturur.
· Saz
eşliğinde söylenen şiir geleneği bu dönemde de devam etmiştir.
· Dörtlük
nazım birimi, hece ölçüsü ve sade dil anlayışıyla şiirler yazılmıştır.
· Şiirlerde
en çok 7’li, 8’li ve 11’li hece kalıpları kullanılmaya devam edilmiştir.
· Dil,
şekil ve şiirlerde kullanılan temalar halk kültürüne yöneliktir.
· Şiirlerde
en çok toplumsal olaylar, bireysel temalar ve halkın sıkıntıları ele
alınmıştır.
· Yarım
veya tam kafiye ile redif kullanılmaya devam edilmiştir.
· Anlamın
açık olması önemsenmiş, söz sanatları fazla kullanılmamıştır.
· Cumhuriyet Dönemi Halk Şiirinin Temsilcileri: Âşık Veysel, Âşık Mahzuni Şerif, Yaşar Reyhani,
Feymani, Abdurrahim Karakoç, Murat Çobanoğlu, Şeref Taşlıova, Neşet Ertaş,
Muharrem Ertaş…