EDEBİYAT-FELSEFE İLİŞKİSİ
Edebiyatın da felsefenin de temeli insan unsurudur. Her
ikisinin de iletişim aracı dildir. Kimi zaman sanatçılar
düşüncelerini edebi eserlerde ortaya koyduklarından felsefeden yararlanırlar.
Kimi zaman da felsefeciler edebiyattan yararlanırlar.
Edebiyat-Psikoloji İlişkisi
Türk edebiyatında “Bireyin İç Dünyasını Konu Alan
Eserler” psikoloji biliminden etkilenilerek yazılmaktadır.
Özellikleri:
· İnsanı
bütün özellikleriyle tanıtmaya çalışır.
· Ayrıntılı
ruh çözümleri yapmaya çalışır.
· İnsanın
iç dünyasını okura anlatmaya çalışır.
· İnsanın
duygu ve hayallerini okura iletmeye çalışır.
· İnsan
denen varlığın soyut düşünceleri anlatmaya çalışır.
Türk edebiyatında Mehmet Rauf tarafından
kaleme alınan “Eylül” ilk psikolojik roman olarak kabul
edilir.
Türk edebiyatında Peyami Safa’nın kaleme aldığı
ve edebiyatımızdaki en önemli romanlardan biri olan Dokuzuncu Hariciye
Koğuşu’nda, roman boyunca romandaki kahramanın, aşklarını, acılarını,
sevinçlerini, hastalığını psikoloji biliminden yararlanarak ayrıntılı bir
şekilde tasvir etmeye çalışmıştır.
Dünya klasikleri içerisinde yer alan Suç ve
Ceza romanında Dostoyevski, Raskolnikov adlı roman
kahramanını adeta iç dinamikleriyle canlı bir şekilde tasvir eder. Bu şekilde
romanı okuyan okurlara kendini roman kahramanının yerine koymasını sağlar.
Okuyuculara aynı duyguları ve acıları hissettirerek farkındalık oluşturur.
DİLİN GELİŞİMİ VE DEĞİŞİMİNİ
ETKİLEYEN NEDENLER
Konuşma ve yazı dili bir toplumun bütün kültürel
etkinlikleri sonucunda değişime uğrayarak günümüze kadar gelir. Türk dilindeki
en büyük değişiklik din değişimidir. Budizm, Manihaizm ve Kök Tanrı inancı
ekseninde şekillenen din; 10. yüzyıldan itibaren yerini İslam inancına bırakır.
Arap ve İran kültürleriyle birlikte İslamiyet’e geçen Türklerin dilinde de
değişiklikler olmaya başlamıştır. Günümüzde de kullandığımız birçok kelime
İslamiyet etkisiyle oluşan bu dil yapısının ürünüdür.
Dilin tarihi süreç içerisinde özüne dönmesini sağlayan
ana etken ise edebiyatımızın Batı etkisine girmesidir. Bu anlayışla birlikte
Milli Edebiyat Dönemi‘nde Arap ve Fars dillerinin etkisi kırılmış ve Öz Türkçe
anlayışına geçilmeye başlanmıştır.
TÜRK EDEBİYATININ EN ÖNEMLİ
SÖZLÜKLERİ
1. Divanü Lügâti’t-Türk: Türk dilinin ilk sözlüğü, Kâşgarlı
Mahmud’un yazdığı Divanü Lügâti’t-Türk ‘tür. Kâşgarlı, 1072 yılında yazmaya
başladığı eserini 1074 yılında tamamlayarak Halife Muktedî Biemrillah’a
sunmuştur. Ayrıca eserde Türk kültürünü tanıtan sözlü gelenekteki birçok şiire
de yer verilmiştir. Yazılış amacı Araplara Türkçeyi öğretmektir. Eserde
7500 sözcüğün açıklaması vardır.
2. Mukaddimetü’l-Edeb:
Zemahşeri tarafından kaleme alınan bu eser,
Harezm Türkçesiyle yazılmıştır. Divanü Lugâti’t Türk 60 yıl sonra kaleme alınan
bu eserin yazılış amacı Türklere Arapçayı öğretmektir. Türk sözlük geleneğinde
son derece önemli bir yere sahiptir.
3. Codex Cumanicus
13. yüzyılın sonlarına doğru hazırlandığı
düşünülmektedir. Kıpçak (Kuman) Türklerine ait bir eserdir. Bir derlemedir. Bu
derlemede Türklerin söz varlığı ve sözlü gelenekte oluşan ürünleri yer
almaktadır. Son derece önemli bir eser olarak incelenmektedir.
4. Lehçetü’l-Lügat: (Mehmed Esad Efendi)
13. yüzyılda Mehmed Esad Efendi tarafından kaleme
alınmış bir sözlüktür.
5. Muhakemetü’l-Lugateyn (Ali
Şir Nevaî)
XV. yüzyılda oluşturulmuş Muhakemetü’l-Lugateyn adlı
eser, Ali Şir Nevaî’ye aittir. Eser, Türk dili, edebiyatı ve kültürü açısından
önemli bir yere sahiptir. Eser, iki dilin (Türkçe ve Farsça) karşılaştırılması
esasına dayanır. Farsçayla Türkçeyi kavramlar bakımından karşılaştıran,
Türkçenin bu açıdan Farsçaya üstünlüğünü ortaya koyan Nevaî, aynı zamanda Türkçenin
kavram zenginliğini de gözler önüne sermiştir. Eserin Topkapı, Fatih, Paris,
Budapeşte nüshaları olmak üzere yazma metinleri bulunmaktadır.
6. Müntahabat-ı Türkiyye
James W. Redhouse tarafından yazılan bu eser yabancı
Türkologlar tarafından kaleme alınan ilk sözlüktür.
7. Müntahabat-ı Lügat-ı
Osmaniyye
James Redhouse kütüphanesinde yer alan bu eser
Redhouse ait olduğu söylense de bu sözlüğün asıl yazarı Mustafa Şükri
Eyyubi‘dir.
8. Lehçe-i Osmani: (Ahmet Vefik Paşa)
1876 yılında Ahmet Vefik Paşa tarafından kaleme alınan
bu eser Türk edebiyatındaki önemli sözlüklerden biridir. Türk dili ve
lehçeleriyle ilgili önemli bir araştırmanın neticesinde kaleme
alınmıştır.
9. Kamus-ı Türki: (Şemsettin Sami)
1900 yılında Şemseddin Sami tarafından kaleme
alınmıştır. Türkçe sözlükler içerisinde son derece önemli bir yere sahiptir.
Kamus-ı Türki Türkçe yazılan ilk sözlüktür. Son derece iyi
hazırlanan bu sözlük kendisinden sonra kaleme alınan diğer sözlükleri de
etkilemiştir. Bir referans olarak kabul edilmiştir.
10. Türk Dil Kurumu Sözlüğü
(Türkçe Sözlük)
Türkçe Sözlük’ün ilk baskısı 1945 yılında yapılmıştır.
12 Temmuz 1932 yılında kurulan Türk Dil Kurumu (Türk Dili Tetkik Cemiyeti)
tarafından hazırlanmaya başlanmıştır. Türkçenin söz varlığını edebi metinlerden
örneklerle açıklayan bu eser günümüzde son derece önemli bir yer edinmektedir.
Eserin 11. baskısı da yakın zamanda yayımlandı. Güncellenen bu eser günümüzdeki
en iyi Türkçe sözlük olarak kabul edilir.
11. Sanal Ortamdaki Sözlükler:
Türk Dil Kurumunun 2002 yılında kullanıma sunduğu
Güncel Türkçe Sözlük ’ten sonra geçen zaman içerisinde Kişi Adları Sözlüğü,
Bilim ve Sanat Terimleri Ana Sözlüğü, Türkçede Eş ve Yakın Anlamlı Kelimeler
Sözlüğü, Türk Lehçeleri Sözlüğü, Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü,
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü, Tarama Sözlüğü, Sesli Türkçe Sözlük,
Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü de erişime açılmıştır.