11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 7. Ünite Tiyatro

admin
0

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 7. Ünite Tiyatro

BU ÜNİTEYİ PDF OLARAK İNDİR

TİYATRO NEDİR? 

Bir metne dayanma ve sahnelenebilme özellikleriyle hem edebi metinler hem de güzel sanatlar içerisinde yer alan tiyatro; dramatik metinlerin sahnelenmesiyle ortaya çıkan bir türdür.

Tiyatronun Türk Edebiyatındaki Gelişimi 

·       Tiyatronun asıl yazılma amacı sahnede canlandırmak amacıyladır. Az da olsa, özellikle Abdülhak Hamit Tarhan’ın yazdığı tiyatrolarda olduğu gibi, okunmak için yazılan tiyatrolar da bulunmaktadır. 

·       Tiyatronun geçmişi MÖ 6. Yüzyıla dayanır. Bu tür Eski Yunan’da Dionysos denilen tanrı kahraman adına düzenlenen “Bağ Bozumu” şenliklerinde ortaya çıkmıştır. Yunan kültüründe gelişme gösterdikten sonra da bu tür zamanla tüm dünyaya yayılmıştır. 

·       Türk edebiyatında modern anlamda tiyatro, Tanzimat edebiyatıyla başlar. Tanzimat edebiyatından önce Karagöz, kukla, orta oyunu, meddah hikâyeleri, köy seyirlik oyunları gibi geleneksel tiyatro türleri bulunsa da Batılı anlamda yazılan tiyatrolar Tanzimat ile birlikte edebiyatımıza girmiştir. 

·       Türk edebiyatında Batılı anlamda yazılan ilk tiyatro eseri Tanzimat’ın kurucusu Şinasi tarafından yazılan Şair Evlenmesi adlı oyunudur. Bu eserle birlikte Tanzimat sanatçıları bu türde de birçok eser kaleme almıştır. Bu dönemde özellikle Namık Kemal yazdığı tiyatro eserleriyle halkı eğitmeye ve bilinçlendirmeye çalışmıştır. Ayrıca Namık Kemal’in yazdığı “Vatan yahut Silistre” adlı eser de sahnelenen ilk tiyatro eseridir. 

·       Tanzimat Dönemi’nde Ahmet Mithat Efendi, Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit Tarhan, Ahmet Vefik Paşa, Güllü Agop gibi sanatçılar tiyatro türünde önemli çalışmalar yapmışlardır. 

·       Tanzimat ikinci dönemde ise, tiyatro eserlerinin amacı farklılaşmış Abdülhak Hamit Tarhan gibi sanatçılar tiyatroyu oynanmak için değil okunmak amacıyla süslü bir dil kullanarak yazmışlardır. 

·       Servetifünun ve Fecriati Dönemlerine gelindiğinde ise tiyatro ikinci plana atılmış, çok fazla önemsenmemiştir. 

·       Tiyatro, Türk edebiyatında Milli Edebiyat ile beraber yine ön plana çıkmış, Cumhuriyet Dönemi’nde ise, Batılı bir hal alarak modern tiyatro eserleri yazılmaya ve sahnelenmeye başlanmıştır. 

1923 – 1950 Yıllarında Cumhuriyet Tiyatrosu

·       Cumhuriyet Dönemi Türk Tiyatrosu, Darülbedayi’nin kurulmasıyla tiyatronun aktif hale geldiği bir dönemdir. Darülbedayi, 1914 yılında kurulan ilk resmi Türk tiyatrosudur.

·       Günümüz tiyatrosunun temellerinin atıldığı kurum olan Darülbedayi, 1931 yılında İstanbul Şehir Tiyatroları adını almıştır.

·       Cumhuriyet’in ilanıyla Avrupa tiyatrosu yakından izlenerek tiyatroyla ilgili kurumlar da bu anlayışla yeniden dizayn edilmiştir. 

·       Bu dönemde tiyatro oldukça önemsenmiştir. Yazılan yerli oyunlar, yetiştirilen genç sanatçılar tarafından sergilenmeye başlanmıştır.

·       Genç yazarlar desteklenmiş ve modern tiyatronun temelleri atılmıştır. 

·       Bu dönem tiyatrolarında konu olarak Türk tarihi ve efsaneleri ulusçuluk bilincini aşılamak amacıyla tiyatroda yer alan konuların temelini oluşturur. Bunun dışında toplumsal sorunlar, çağın değişen değer yargıları ve toplumdaki ruhsal çelişkiler kendine yer bulan diğer konular arasındadır. 

·       Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki önemli gelişmelerden biri de Ankara’da Devlet Konservatuvarının açılmış olmasıdır. Ayrıca özel tiyatroların sayısı artmış ve yurt genelinde yapılan turnelerle tiyatro anlayışı çok hızlı bir şekilde gelişme göstermiştir.

·       1923 – 1950’li yıllar arasındaki tiyatroda genellikle komedi ve dram türlerinde eserler kaleme alınmıştır. 

 

MODERN TİYATRO TÜRLERİ

1. Trajedi (Tragedya)

Eski Yunan edebiyatında ortaya çıkan trajedi, ruhu kötülüklerden arındırmak, seyircide korku ve acıma hissi oluşturmak amacıyla manzum olarak kaleme alınan ve seyircinin ders almasını amaçlayan tiyatro türüdür.

Trajedinin Özellikleri

·       Yazarlar konularını genel olarak tarihten ve mitolojiden alır.

·       Trajedilerde yer alan insan, eğitimlidir ve soylular arasından seçilmiştir.

·       Kahramanlar, sıradan insanlar değil krallar, kraliçeler, prensler, prensesler, tanrılar, tanrıçalar, yarı tanrılardır.

·       Trajedide kaba ve çirkin sözlere yer verilmediği gibi son derece seçkin bir üslup kullanılır.

·       Erdeme ve ahlaka büyük önem verilir.

·       Trajedi manzum (şiir) olarak yazılır.

·       Öldürme, yaralama gibi olaylar sahnede canlandırılmaz, sahne gerisinden seyirciye duyurulur.

·       Genellikle beş perdeden oluşan trajedi, aralıksız olarak oynanır.

·       Koro perde görevini üstlenir.

·       Koro ve diyalog bölümlerinden oluşur.

·       Üç birlik kuralına uygun olarak yazılır.

·       Üç birlik kuralı; eserin tek olay, tek mekân, tek gün kalıbı içinde yapılandırılmasıdır.

 

2. Komedi (Komedya)

Olayların, insanların ve toplumun gülünç ve aksayan yönlerini güldürücü öğelerle yansıtmaya çalına tiyatro türüne komedi denir. 

Komedinin Özellikleri

·       Günlük yaşamdan konular halk kesiminden seçilmiş kahramanlar vasıtasıyla aktarılır.

·       Korkaklık, cimrilik, dalkavukluk gibi huy ve davranışlar abartılarak seyirciyi güldürürken düşündürmek amaçlanır.

·       Trajedide olduğu gibi üç birlik kuralına uyulur.

·       Kaba söz ve şakalar, yaralama ve öldürme gibi olaylar sahnede canlandırılır.

·       Aralıksız oynanan komediler, beş perdeden oluşur ve manzum (şiir) şeklinde yazılırlar.

·       Komedide de koro vardır ve bu koro perde görevini üstlenir.

·       Komedi; karakter komedisi, töre komedisi, entrika komedisi olmak üzere üçe ayrılır.

 

Başlıca Komedi Çeşitleri :

  1. Karakter Komedisi: İnsan karakterinin gülünç ve aksak yanlarını konu alan komedidir. (Moliere-Cimri. Shakespeare-Venedik Taciri vb.)
  2. Töre Komedisi: Toplumun gülünç ve aksak yanlarını konu alan komedidir. (Moliere-Gülünç Kibarlar, Gogol- Müfetiş, Şinasi-Şair Evlenmesi vb.)
  3. Entrika Komedisi (Vodvil): Olayların şaşırtıcı biçimde düzenlediği, çoklukla güldürmekten başka bir amaç güdülmeden yazılan komedidir.

 

3. Dram:

Yaşamın hem acıklı hem de gülünç yönlerini bir bütün olarak seyirciye aktarmayı amaçlayan tiyatro türüdür. 

Dramın özellikleri:

·       18. yüzyılda klasisizme tepki olarak ortaya çıkan romantizm akımının etkisinde kalmıştır.

·       Duygu ve hayali ön plana alan bir tiyatro türüdür.

·       Dramlarda genellikle konular günlük yaşamdan ve milli tarihten alınır.

·       Üç birlik kuralına uyulmaz.

·       Kişiler tek yönlü ele alınır; iyiler ödüllendirilir, kötüler cezalandırılır.

·       Kaba ve argo sözler, öldürme ve yaralama gibi olaylar sahnede gösterilir.

·       Nazım (şiir) ve nesir (düzyazı) şeklinde yazılabilir.

·       Perde sayısında bir sınırlama yoktur. 

 

1950 Sonrası Türk Tiyatrosu 

Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Adana, Trabzon ve Diyarbakır gibi kentlerde kurulan Devlet Tiyatroları vasıtasıyla turnelerin düzenlendiği, tiyatronun geniş kitlelere yayıldığı bir dönemdir.

Bu dönem özellikle siyasi ve sosyal gelişmelerin yoğun olarak yaşandığı, darbelerin gerçekleştiği bir dönemdir. Bu dönemin tiyatro açısından en önemli olayı 1958 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi tarafından bir tiyatro enstitüsünün kurulmasıdır.

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi tarafından kurulan bu enstitü aracılığıyla Türk tiyatrosu enine boyuna araştırılmaya başlanmış, tiyatroyu seven gençlere tiyatro kültürü aşılanmaya çalışılmıştır. Ayrıca tiyatro ile ilgili dersler verilmiş ve tiyatro tekniği öğretilmeye çalışılmıştır.

Tiyatro anlayışının çok hızlı geliştiği bu dönemde ayrıca tiyatro eleştirileri de gelişmiştir. Buna bağlı olarak da sanatçılar tiyatrolarla ilgili bilimsel araştırmalara da yönelmişlerdir. 

 

1950 Sonrası Türk Tiyatrosunun Önemli Eserleri ve Yazarları 

·       Keşanlı Ali Destanı – Haldun Taner (İlk epik tiyatro)

·       Kadınlar Arasında – Oktay Rıfat Horozcu

·       İçerdekiler – Melih Cevdet Anday

·       Mikado’nun Çöpleri – Melih Cevdet Anday

·       Cengiz Han’ın Bisikleti – Refik Erduran

·       Güneşte On Kişi – Turgut Özakman 

 

TEMEL TİYATRO TERİMLERİ
Adapte: Yabancı bir eseri yer adları, şahıs adları, deyimleri, gelenek ve görenekleriyle yerli hayata uygulayarak çevirme; uyarlama.
Adaptasyon: Adapte etme. uyarlama.
Aksesuar: Tiyatro sahnesinde kullanılan eşya.
Aktör: Erkek tiyatro sanatçısı.
Aktris: Kadın tiyatro sanatçısı.
Akustik: Tiyatro, konser salonu ve benzeri kapalı yerlerin, sesleri bozmadan yansıtabilme özelliği.
Antik tiyatro: Eski Yunan - Latin tiyatrosu.
Darülbedayi: İstanbul Şehir Tiyatrosunun eski ismi. 1914'te kurulmuştur.
Dekor: Tiyatroda, sahneyi eserin konusuna göre döşeyip hazırlamada kullanılan eşyanın toplu adı. Üç çeşit dekor vardır: realist dekor, şairane dekor, stilize dekor.
Diksiyon: Tiyatro ve benzeri edebiyat türlerinde dilin müzik karakterini başarı ile yaşatabilme yeteneği. Tiyatro okullarında ders olarak okutulmaktadır.
Diyalog: Oyundaki iki ya da daha çok kişi arasındaki karşılıklı konuşmalar
Dramatize etmek: Bir olayı, duyguyu, düşünceyi canlandırarak anlatmak; bir vakayı olduğundan daha acıklı bir şekle sokmak.
Entrik unsur, Entrika: Roman, hikâye ve tiyatro türlerinde, olayların okuyucuda ya da seyircide merak uyandıracak şekilde birbirine dolanması.

Figüran: Genellikle tiyatro ve sinemada, konuşması olmayan veya konuşması çok az olan rollere çıkan kimse.
Epizot: Bir hikâyede asıl olaya karışan ikinci derecede önemli bir olay. (Bugünkü perde karşılığı.)
Fars (Farce): Komedinin, sanat yönü az, kaba bir türü. Çok eskiden tiyatrolarda perde arası gösterisiydi, sonra bağımsız olmuştur.
Fasıl: Bölüm. Tiyatroda perde karşılığı kullanılmıştır. Karagöz oyununda belli bir vakanın geçtiği bölüm.
Feeri: 
Masalların tiyatro sahnesinde dramatize edilmesinden doğma, cinlerin perilerin de rol aldığı bir tiyatro türü.
Grotesk: Gülünç, güldürücü.
Jest: Tiyatro sahnesinde, sanatçıların bütün el, kol, ayak ve benzeri beden hareketleri.
Kabare tiyatrosu: Daha çok güncel konuları iğneleyici, taşlayıcı biçimde ele alan skeçlerin oynandığı, monologların, şarkıların ve şiirlerin söylendiği küçük tiyatro.
Kanto: Tanzimat Dönemi'nde Türk sahnesinde azınlık aktrislerce başlatılan oyunlu ve neşeli şarkılar.
Koro: Eski Yunan tiyatrosunda bir grup erkek ve kadından kurulu şarkıcılar topluluğu. Oynanan eserin konusuna da katılırlar ve eserdeki olaya karşı, toplumun duygu ve düşüncelerini temsil ederlerdi. Hayvanlar, ağaçlar, bulutlar yerine sembol olarak kullanıldıkları da olmuştur.
Kostüm: Tiyatroda sanatçıların giydiği oyuna uygun kıyafet.
Kulis: Tiyatroda, sahnenin arkasında bulunan kısım; sahne arkası.
Makyaj: Tiyatro ve sinemada sanatçıların yüzlerinde boya ve başka maddelerle yapılan değişiklikler.
Mimik: Bir duygu veya düşüncenin kaş, göz, ağız, yüz hareketleriyle anlatılması.
Mizansen: Bir tiyatro eserinin sahneye konması, sahneye göre düzenlenip uygulanması.
Monolog: Tek kişinin konuşması. Tek kişilik taklitli bir komedya türü. İnsanın içinden kendisiyle konuşması.
Muhavere: Konuşma. Tiyatro, roman, hikâye, fabl, röportaj ve benzeri türlerde kahramanların konuşmaları.
Pandomim: Sessiz hareket. Sessiz hareketler, jestler, yüz ifadeleri ve kostümler yoluyla duyguları, düşünceleri, tutkuları anlatmaya yarayan tiyatro çeşidi.
Perde: Tiyatro eserinde bir perdenin açılmasından, kapanmasına kadar geçen bölüm.
Piyes: Tiyatro eseri.
Reji: Sahneye koyma ve yönetme işi.
Rejisör: Sinema ve tiyatroda, eserin sahneleninceye veya seyirci önüne çıkıncaya kadar geçirdiği her anı yöneten kimse; yönetmen.

Replik: 1. Oyuncunun sözü karşısındakine bırakırken söyleyeceği son söz. 2. Oyunda karşısındakinin sözüne karşılık, karşılama sözü.
Repertuvar: Opera, operet ve tiyatro topluluklarının bir oyun mevsiminde gösterecekleri eserlerin listesi.
Rol: Opera, operet, tiyatro ve benzeri sahne sanatlarında, oyuncuların, eser kişilerini sahnede canlandırmaları.
Revü: Tiyatroda, eserden önce gösterilen müzikli ve danslı oyun.
Sahne: Tiyatro. Tiyatro sahnesi. Tiyatro eserinde bir perdelik bölümün, dekor bakımından değişik olan küçük kısımları. Bir perdelik bölüm içinde, kişilerin girip çıkmasıyla değişen topluluk, meclis. Yapılarına göre tiyatro sahneleri şunlardır: sabit sahne, döner sahne, asansörlü sahne.
Sahne eseri: Tiyatro eseri, piyes.
Senaryo: Tiyatroda yazılı metin. Sinemada filmin konusunun yazılı şekli.
Suflör: Tiyatroda, kuliste durarak oyunculara sözlerini fısıltıyla söyleyip hatırlatan yardımcı.
Temaşa: Tiyatro.
Temsil: Bir tiyatro eserinin oynanması.
Tirat: Sahnede kişilerin birbirlerine karşı söyledikleri uzun sözler .
Trajik: Korku, sıkıntı, heyecan veren veya korkunç, kötü, sonu ölümle neticelenen.
Trajikomik: Hem acı, hem gülünç olayların anlatıldığı tiyatro. Olaylar gülünç ama olay kahramanları acınacak hâlde verilir.
Tuluat: Tiyatro türlerinden biri. Sanatçılar, oynadıkları eserin konusuna bağlıdırlar; ama oyundaki sözleri içlerinden geldiği gibi söylerler. Yazılı esere uymak mecburiyetleri yoktur. Perdeli orta oyunu da denir.
Virtüöz: Üstün bir tekniği, yorum gücü ile ustalık düzeyine erişmiş oyuncu.



BU ÜNİTEYİ PDF OLARAK İNDİR




Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)