Kaplumbağalar (Fakir Baykurt) Romanının
Özeti ve Karakterleri
Köy sorunları ve gerçeklerinin kaplumbağaların
sembolize edilerek anlatıldığı bir romandır. Tozak adlı çorak bir köyde,
köylülerin alın teriyle meydana getirdikleri bağlara devletin el koymasıyla
köylünün düştüğü sıkıntılar anlatılmıştır.
Romanın Özeti:
Tozak, çevresi Sünni köyleriyle çevrili bir Alevi
köyüdür. Alevilik geleneği ve kültürü bu fakir ve kıraç köyde hâlâ hüküm
sürmektedir. Neşe ve eğlenceye düşkün Aleviler, şarap ve içkiye bu
eğlencelerinde çokça ihtiyaç duymaktadırlar. Fakat köy, her imkândan yoksun,
susuz, karasal bir köydür. Üzüm yetişmemektedir. Köylülere, civar köylerden de
üzüm verilmemektedir. Çünkü Sünniler şarabı günah saymaktadır.
Köylüler, yoksulluk ve sıkıntı içinde hayatlarından bezgin bir hâlde yaşarken Eğitmen Rıza bir öneride bulunur. Tozak'ın kıyısındaki düzlük, bağ hâline getirilebilir. Bütün köy halkı ve Rıza canla başla çalışırlar. Verimsiz, taş dolu, susuz toprakları beş altı ay içinde bağ hâline getirirler. Bağ, o kadar verimlidir ki köyün hem şarap hem de pekmez ihtiyacını karşılayabilir. Tozaklılar bu olaydan sonra daha mutlu, daha neşeli olurlar. Eski eğlenceleri devam eder. Eskiden susuz, yeşilsiz olan köy âdeta dirilmiştir. Köylünün 'Purluk' dediği bağa kaplumbağalar akın etmeye başlar. Çünkü hayvanlar güneşin yakıcılığından bu yeşilliğe sığınarak kurtulmaktadır. Kır Abbas, bağı korur ve canlandırırken, kaplumbağalara da yardım eder. Onların serinlikten faydalanmalarını sağlar. Kır Abbas, yaşına rağmen hiç para almadan bu işleri üstlenmiştir. Köyde törenler düzenlenmektedir. Köye âdeta bereket gelmiştir. Halkın yüzü gülmekte, koyunların dişi doğurması için adaklar adanmaktadır. Bir akşamüstü, köye havadan kara bir şey düşer. Düşen şey, meteoroloji gözlem aracıdır. Köylü, çok çekinir ve bu yabancı cisimden korkarlar. Bu cismi okulun bir odasına kapatırlar. Ertesi gün, toprakları ölçmek için kadastro komisyonu gelir. Köylü devletten gelen her şeye temkinli yaklaşmaktadır. Bu komisyondakilere güvenmezler. Komisyondaki insanlar kendilerine hiç benzememektedir. Kendilerinden bir şey alacaklarını zannederler. Oysa komisyon, herkesin mülkünü ölçüp üzerlerine yazdıktan sonra gidecektir. Fakat beklenmeyen bir gelişme olur. Purluk'taki bağın, devlete ait olduğuna karar verir komisyon üyeleri. Köylü kendilerine ait olduğunu ispatlamaya çalışsa da başaramaz. Memurlar tutanak tutarak hükümete havale eder işi.
Devlet ve köylü arasında bir çekişme başlar. Köylü,
çok zayıf ve cahildir. Kendini savunacak güçte değildir. Köylü gelişmeleri
takip edemez, olan olur. Tozaklılara Purluk arazisi yüzünden ev başına yüklü
bir kira yüklenir. Köylü ne yapacağını şaşırır; çünkü bu kadar parayı asla
ödeyemeyecektir. Avukatlara, yargıca, memurlara giderler, hepsi de sadece kendilerini
düşündüğü için onlara yardımcı olmaz. En sonunda, köylüler zorluklarla
yeşerttikleri tarlalarını bozarlar. Köydeki bütün sığırları tarlaya sürerler.
Yeşil tarla eski hâline döner. Köylüler yıkılan ümitleri ve gözyaşlarıyla emeklerine
ağlarlar. Kaplumbağalar da eskisi gibi güneşin yakıcı alevleri altında
kalakalmıştır. Onlar da köyü terk eder. Kır Abbas, yeni doğan torununa Yeşer
ismi verir. Fakat devlete kırgındır. Eğitmen Rıza da köy okulunda yaşamına devam
eder.
Karakterler:
- Eğitmen Rıza: Tozak köyünün öğretmenidir. Bu köyde yetişmiş, atak, aklı başında, cesur ve bilgili bir kişidir. Köylüye yardım etmek için çabalar.
- Kır Abbas: Çalışkan,
merhametli bir köylüdür. Köyün ileri gelenlerinden olan Kır Abbas, köylünün yaptığı
bağların en büyük mimarlarındandır.