Fatih Harbiye (Peyami Safa) Romanının
Özeti ve Karakterleri
Yıllarca birbirini seven Neriman ile Şinasi’nin,
Neriman’ın Batı hayranlığı nedeniyle yaşadıkları ayrılık ve Neriman’ın
Şinasi’ye tekrar dönmesi anlatılmıştır.
Romanın Özeti:
Neriman lise yıllarında tanıştığı ve yedi yıldır
birlikte olduğu dostu Şinasi’den gittikçe uzaklaşmaya başlar. Artık o
Şinasi’nin ve çevresindekilerin tanıdığı Neriman değildir. Giyimi, zevkleri, derslerine
ve çevresine karşı olan tavırları değişmiştir. Neriman son zamanlarda Doğu
medeniyeti ve ona ait her şeyden nefret etmekte buna karşılık Batı medeniyeti
ve ona ait her şeye sevgi ve hayranlık duymaktadır. Bu yüzden İstanbul’da
batının etkilerini en çok üzerinde taşıyan Beyoğlu semtine karşı aşırı sevgi
duyar ve her fırsatta evlerinin bulunduğu Fatih’ten tramvayla oraya dolaşmaya
gider. Neriman Beyoğlu’na gide gele konservatuvarın Batı müziği bölümü ve
Beyoğlu’ndan tanıştığı zengin aile çocuğu Macit’le arkadaş olur. Macit,
Neriman’ın gözünde Batıyı ve medeniliği temsil eden bir gençtir. Bu yüzden ona
karşı bir sevgi duyar. Hatta Neriman bir gün Şinasi ile okuldan birlikte çıkar.
Ancak Neriman Şinasi’ye belki de hayatında ilk defa yalan söyleyerek Macit ile
buluşmaya gider. Fakat Şinasi bu yalanın farkına varır ve araları iyice
bozulur.
Neriman Batı'ya ait şeylere merak sarmaya
başladığından beri sürekli Beyoğlu’na gider gelirdi. Beyoğlu’na gidince sanki
hapisten çıkmış gibi olurdu. Beyoğlu, onun için Newyork; Fatih ise Kabil
gibidir. Yine Neriman bir gün Fahriye’yle birlikte Beyoğlu’nda gezerlerken
Macit’e rastlarlar. Macit Neriman’ı
zengin insanların katılacağı büyük bir baloya davet eder. Neriman’da bu baloya
katılmayı çok istemektedir. Baloya gitmeye izin alabilmek ve gerekli parayı
temin edebilmek için, son zamanlarda değişen tavırlarından dolayı kendisine
kızmakta olan babası Faiz Bey’in gözüne girmeye çalışır. Bu yüzden şimdiye
kadar mutfağa girmekten iğreti duyan Neriman o akşam mutfağa girer ve babasının
gözüne biraz da olsa girmeyi başarır. Neriman yine babasının hoşuna giden
davranışlar yaparak babasının gözüne iyice girer. Neriman ne kadar iyi kız
rolünü oynamak zorunda olsa da akşamları evde durmaya tahammül edemez duruma
gelir. Sokaktan geçen helvacılardan, başına koyduğu yastıktan gelen lavanta
çiçeği kokusundan ve minarelerden yükselen ezanlardan bıkar. Oysa Neriman, eskiden
bunların hepsinden çok hoşlanan biridir. Neriman yine bir gün Şinasi’yi
gerçekten sevip sevmediğini, Şinasi ile aralarındakilerin bir aşk mı yoksa
çocukluktan gelen bir sevgi mi olduğunu düşünür. Şinasi’yle aralarının önceden
çok iyi olduğunu ne olduysa Macit’le tanıştıktan sonra olduğunu düşünür ve
Şinasi’yi gerçekten sevdiğini, eskiden de bir çok kere küsüp barıştıklarını, bu
küskünlüğünde kuvvetli bir sevgi ile düzelebileceğini düşünür ve babasının
akşam Şinasi’yi eve çağırması vesilesiyle Şinasi’nin yanına gider. Şinasi ile
aralarındaki durumu dolaşırlarken konuşurlar. Şinasi bir ara sinirle Neriman’a
dokunucu sözler söyler ve Neriman sapsarı kesilir. Neriman’ın önceden sinir
krizleri geçirdiğini ve yine geçirebileceğini düşünen Şinasi Neriman’ın koluna
girer. Neriman aldığı bu cesaretle kolunu şiddetle çeker. Tam bir şey
söyleyecekken düşüp, bayılır. Daha sonra Şinasi Neriman’ı önce eczaneye sonra
evine götürür. Burada Faiz Bey, Şinasi’ye artık evlenmeleri gerektiğini söyler
ve Şinasi de bu evliliğin olacağını söyleyerek Faiz Bey’in sözüne itaat eder. Faiz
Bey kızıyla bir gün konuşurken evlilik konusunu ona da açar. Neriman, Şinasi’yle
uzun zamandan beri birlikte olduğunu, onu çok sevdiğini ve bu evliliğin elbette
olacağını babasına söyler. Ancak bir iki ay babasından müsaade ister. Buna
sebep olarak ta karışık duygular içinde olduğunu, kafasını toparladıktan sonra
bu işin olacağını söyler. Arkasından balo fikrini açmak için en uygun zaman
olduğuna karar verir ve babasına böyle bir balo olduğunu bütün arkadaşlarının
katılacağını kendisinin de bu baloya katılmak istediğini söyler. Faiz Bey de
baloya katılmasına müsaade eder ancak Şinasi ile gitmesi şartıyla. Şinasi
Ferit’le buluşup Neriman’ın çok değiştiğini buna engel olamadığını anlatır. Ferit’te
Şinasi’ye Neriman’ı bir daha Macit’le görüşmemesini sağlaması gerektiğini
anlatır. Bu konuşmadan sonra Şinasi’nin bütün fikirleri bir anda değişir ve bir
daha Neriman’ı Macit’le görüştürmemeye ve baloya gitmemesine karar verir. Akşam
da Neriman’ı Feritlere çağırıp orada bütün bu konuşulanları Neriman’a anlatıp
dediklerini yapmasını söylemeye karar verir. Neriman baloya gitmesi için
elbiseye ihtiyacı olduğunu biliyordu. Bunun için bir çok baloya gitmiş olan
dayısının kızlarına danışmaya Şişli’ye gider. Fakat burada dinlediği bir olay
Neriman’ın hayatını değiştirir. Anlatılan olay şudur: ”Fakir bir Rus
gitaristiyle yaşayan bir Rus kızı, az parayla yaşamak kendisine ağır geldiği
için onu terk ederek, tanıştığı zengin bir Rum ile evlenir .Fakat bu zenginlik
içindeki hayatta eskisinden çok daha mutsuz olur. Bu hayattaki her şeyi ve
çevresindeki insanların davranışlarını basit ve yapmacık bulur. Pişman olarak
tekrar fakir Rus gitariste döner. Fakat adam kendisini kabul etmez. Buna
dayanamayan Rus kızı intihar eder.”
Neriman dinlediği bu olayla kendi hayatı arasında
büyük bir benzerlik bulur. Gittiği yolun yanlış olduğunu, mutlu olmak için
sadece paranın ve medeniyetin yeterli olmadığını, iç huzurun da gerektiğini
anlar. Balodan da Macit’ten de vazgeçer. Neriman akşam Feritlere Gülter ile
birlikte gider. Burada Nezahet, Şinasi, Faiz Bey, Müderris Şeref Bey, Ziya Bey,
Muammer ve Ferit vardır. Sohbette doğu ile batı müziği arasındaki farklardan, doğu
müziğinin her zaman batı müziğinden üstün olduğundan bahsediliyordu. Konuşma
sırasında bütün laflar Neriman’a dokunduruluyordu. Neriman sonunda dayanamayarak
ağlamaya başlar ve ağlarken “Ben alçak değilim baba, ben alçak
değilim…”diyordu. Daha sonra ağlaması bitince her şeyi orada bulunanlara
anlatır. Balodan ve Macit’ten vazgeçtiğini söyler. Doğu medeniyeti ürünü olduğu
düşünerek bir kenara bırakmış olduğu udunu tekrar eline alır. Herkes Neriman’ın
eski haline dönmesinden çok mutludur. Ferit'lerden eve döndüklerinde herkes
huzurludur. Mutsuz geçen günlerin ardından hepsi nihayet huzurlu günlerine geri
dönmüşlerdir. Faiz Bey on gecedir, saatlerce uyumamıştı. Fakat bu gece öyle
huzurlu öyle mutluydu ki rahat bir uykuya dalar.
Karakterler:
- NERİMAN: Olayın baş kahramanlarından biridir. Neriman Darülelhan’da müzik eğitimi alan ve ud çalan bir kişidir. Batı kültürü ve ona ait olan şeylere merak eden biridir. Batıya merak sarmaya başladığından beri kıyafetleri ve tavırları değişmiştir. Neriman çoğu şeyde kendisinin haklı olduğunu düşünen karşısındakinin haksız olduğunu düşünen biraz bencil biridir. İstediği kişiyle arkadaş olabilen, bulunduğu ortama uyum sağlayan biridir.
- ŞİNASİ: Olayın baş kahramanlarından biridir. Şinasi, Fatih’te oturan, sessiz, terbiyeli, haluk ve iyi bir eğitim almış biridir. Şinasi görünüş olarak asil birine benzemektedir. Şinasi üstüne başına giyindiğine pek fazla dikkat etmeyen biridir. Şinasi müzik aleti olarak kemençeyi çok sevmekte ve çok iyi çalmaktadır.
- FAİZ BEY: Neriman’ın babasıdır. Müzik aleti olarak ney çalmayı sevmektedir. Kültürüne son derece bağlı tarihe merak eden biridir. Eskiden Üsküdar Maarif Evrak Müdürü’dür. Faiz Bey kızına son derece düşkün ve sessiz biridir.
- MACİT: Temiz, bakımlı, giyimine dikkat eden nazik biridir. Kitapta batıyı temsil eden kişidir. Birisine gösterdiği sevgi gerçek sevgi olmayan sevdiğim dediği kişiyle sadece gönül eğlendirmek için birlikte olan bir kişidir.
- GÜLTER: Faiz Bey ve ailesinin uzun yıllardan beri hizmetçiliğini yapan kişidir. Faiz Bey’in sözünden dışarı çıkmayan, her dediğini yapan biridir.
- FAHRİYE: Neriman’ın ve Şinasi’nin kız arkadaşıdır. Darülelhan’da müzik eğitimi alıyordur. Sürekli Neriman’la gezip dolaşan, Neriman’ın kafa dengi biridir.
- NEZAHET: Şinasi’nin
kız kardeşi aynı zamanda Neriman’ın kız arkadaşıdır. Neriman’la birlikte
Süleymaniye Kız Lisesi’ne gitmiştir.