Ayaşlı ve Kiracıları (Meduh Şevket Esendal)
Romanının Özeti ve Karakterleri
Dokuz odalı bir apartman dairesini kiraya veren bir
adam ile bu odalarda oturan insanların birbirleriyle ilişkileri anlatılmıştır.
Romanın Özeti:
Yeni yapılan bir apartmanın dokuz odalı bir bölüğü,
Ayaşlı İbrahim Efendi adında bir şahıs tarafından tutulmuştur. İsteyenlere oda
kiralamaktadır. Yazarımızdan bu odalardan birini kiralamıştır. Kiracılardan ön
plana çıkanlar arasında yazarımız, Ayaşlı, Halide, Şoför Fuat ve karısı Faika,
Şefik Bey, Hasan Bey, Abdülkerim ve İffet Hanım, İskender Bey, Turan Hanım ve
kocası Haki Bey’dir. Ayrıca yazarımızın arkadaşı Doktor Fahri Bey de
romanımızın kahramanıdır. Yazarımızın Turan Hanım’la münasebeti geçmiştir. Hasan
Bey yazarımızın hemşerisidir. Ve apartmanda en içli dışlı olduğu kişidir. Turan
Hanım odasında kumar oynattırmaktadır ve gelenin haddi hesabı yoktur. Birçok
kişi arasında da parasal yönden sorunlar çıkmıştır. Kumarda en çok karlı
çıkanlar Turan Hanım ve İskender Bey’dir. Bu işi bilenler onlardır. Diğerleri
ise sadece onlara kaptırmaktadırlar. Yazarımız bir bankada memurdur. İşini iyi
yaptığından, hem arkadaşları tarafından sevilir, hem de müdürüyle arası iyidir.
Yazarımız evde geçen olayları, işten gelince ondan öğrenmektedir. Hizmetçi, çok
pis bir adam olduğu için Şefik Bey’den çok şikayetçidir. İskender Bey
fabrikatördür ve zengindir. Haki Bey, karısı Turan Hanım’ın yazarımızla
münasebetini görmezlikten gelmektedir. Yazar, Turan Hanım’dan etkilenmiştir ve
‘hayır’ diyememektedir ama bu sevgi ve aşk yönünden değildir. Abdülkerim ve
karısı İffet Hanım’ın başı çocukları ile derttedir. Çok huysuz ve sürekli
ağlayan, diğer ev fertlerini de rahatsız eden çocukları vardır. Doktor Fahri
yazarımızı sürekli evlendirmek ve Turan Hanım’ı bırakmasını istemektedir. Turan
Hanım kumar işlerini büyütünce evden ayrılıp, küçük bir ev alarak, kendi
kumarhanesini kurmuştur. Bunlar Ayaşlı’nın hiç hoşuna gitmemiştir. İşleri devam
ettirmesi için kumar işini İffet Hanım üstlense de rahatsızlığı ve çocuğu
yüzünden bu işte pek başarılı olamamıştır. Hasan Bey ve Ayaşlı’nın tek işleri
akşamları çilingir sofrasını kurarak siyasi olayları tartışmasıdır. Halide bir
adamdan hamile kalınca evden ayrılmış, yerine Raife Hanım hizmetçi olarak
gelmiştir. Yazarımızın başına bela olmuştur. Sürekli kızlarını göndererek
onlara iş bulmalarını istemektedir. Ondan sonra hizmetçi olarak Ziynet
gelmiştir. Yazarımızın muhbiridir.
Bir gün Hasan Bey hastalanarak hastaneye
kaldırılmıştır. Bu durum Ayvalık’ta yaşayan kızı Selime’ye haber verilmiştir.
Selime yazarın aklını başından almış ve kendine aşık ettirmiştir. Bu ara yine
Fahri yazarı evlendirme planları ile uğraşırken yazar bir yolunu bulup
müdürünün kızı Melek hanımla nişanlandırılmıştır. Zaten Fahri’nin amacı da
budur. Bir akşamla yazarımızla müdürünün evine gittiğinde Melek Hanım’dan
gözlerini alamamıştır ve sonunda muradına ermiştir. Bu olaylar olurken Hasan
Bey’in durumu gittikçe kötüleşmektedir ve en sonunda ölmüştür. Yazar Selime’ye
ne kadar kal dese de Selime bunu reddederek Ayvalık’a geri dönmüştür. Yazar
Ayvalık’taki arkadaşları ile sürekli mektuplaşarak Selime’nin durumunu
öğrenmektedir. Bir gün Selime tarafından geleceğini haber veren bir telgraf
gelir. Yazar buna çok sevinir. Bu ara Şefik Bey ölür. Kafası kesilmiş bir şekilde
ölü bulunur. Zaten arkadaşları o kadar düzgün insanlar değildir. İskender
ortaklarının pis işlerinden dolayı hapse atılır. Doktor Fahri yazarımızı evden
ayrılıp yanına gelmesi konusunda sürekli sıkıştırmaktadır ve ev halkı yavaş
yavaş dağılmaktadır. Selim Ayvalıktan döner ve yazarımızın ikisi için bir ev
tutar. Fahri ile Melek, yazar ile Selime müdürün evinde nikahlanarak aynı gün
dünya evine girerler. Ayaşlı ile kiracıları da ölüme ve ayrılıklara
dayanamayarak dağılmıştır. Ayaşlı kocası tarafından terk edilen Faika’yı da
yanına alarak başka bir yere taşınır. Ayaşlı her zaman yazarı ziyarete gelir,
bir zaman sonra ziyaretler kesilir.
Bir gün Selime, babası Hasan Bey’i ziyarete gittiğinde
yanında başka bir mezarında olduğunu fark etmiştir. Bu mezar ise Ayaşlı’nındır.
Ayaşlı da bu hayatta yorgun düşerek hakkı rahmetine kavuşmuştur.
Karakterler:
- Ayaşlı: Eşkıyalık da dahil daha önceden bir çok işi denemiş daha sonra kalan parası ile bir pansiyon alarak işletmeye başlamış, pansiyonun sahibi.
- Halide: Kahramanın pansiyona geldiğinde çalışmakta olan hizmetçi kız.
- Fuat: Pansiyonda yıllardır kalan, geçimini şoförlükle sağlayan kiracı.
- Faika: Fuat’ın karısı kahramanında pansiyonda en çok güvendiği kadın.
- Hasan Bey: Kahramanın hemşerisi ayrıca Ayaşlının en samimi dostu.
- Selime Hanım: Hasan beyin Ankara dışında okuyan kızı.
- Numan: Ayaşlının oğlu. Sessiz bir çocuk gibi görünmesine rağmen çok şımarık büyütülmüş, bunun da bir getirisi olarak çok terbiyesiz bir çocuk.
- Şefik Bey: Ayaşlı ve Hasan beyin oluşturduğu grubun üçüncü üyesi.
- Abdülkerim Bey: Pansiyonun sekiz numarasında oturan kiracı.
- İffet Hanım: Abdülkerim Beyin karısı.
- İskender: Altı numaralı odaya taşınan, fabrikatörlükle uğraşan kiracı.
- Haki Bey: pansiyonu yedi numarasında oturan, gece alemlerinden çok hoşlanan kiracı.
- Turan: Kahramanın pansiyonda en çok beğendiği kadın.
- Hüseyin Bey: Hasan Bey'in samimiyetine inanıp getirdiği, daha önceden bir çok dostu tarafından dolandırılmış, pansiyonun yedi numarasına taşınan kiracı.
- Raife Hanım: Halide kocasının yanına gittikten sonra pansiyonda yeni işe başlayan hizmetçi.
- Süsen Hanım: Turan Hanımın pek yakın dostlarından bir tanesi.
- Doktor Fahri:
Kahramanımızın en yakın dostlarından bir tanesi.