Halk Edebiyatı’nın Genel Özellikleri

admin
0
Halk Edebiyatı

    Halk Edebiyatı

     Kaynağını halkın kültür, zevk ve yaşantısından alan ve halk tarafından meydana getirilen edebiyata halk edebiyatı denir. Türklerin İslam öncesi Türk edebiyatı geleneğini sürdürmesiyle oluşan İslamiyet öncesi sözlü edebiyatın bir devamıdır. Halk Edebiyatı'ndaki ürünlerde; konu, dil, biçim bakımından halk kültürüne sıkı sıkıya bir bağlılık söz konusudur.

     Halk Edebiyatı, 13. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar Türk edebiyatında önemli şahsiyetler yetiştirmiş ve bu şahsiyetler de edebiyatımıza önemli eserler kazandırmışlardır.

     13. yüzyılda Yunus Emre ön plana çıkar. Nasreddin Hoca da yine bu yüzyılda yaşamıştır. Bu yüzyılda fetih ve savaşlara ait eserler ön plandadır. Battal Gazi Destanı ve Danişmentname bunların en ünlüleri olarak ön plana çıkar.

     14. yüzyılda en önemli eser olarak Dede Korkut Hikâyeleri'ni görürüz. Kaygusuz Abdal da bu yüzyılda öne çıkan diğer önemli bir şairdir.

     15. yüzyılda Hacı Bayram Veli tanınmış bir şahsiyet olarak karşımıza çıkar. İlahileri ile bu yüzyıla damgasını vurur.

     16. yüzyılda dini konular yanında din dışı konular da ön plandadır. Âşık Edebiyatı şairleri sazları ile bu yüzyıla damgasını vururlar. Köroğlu, bu şairlerin başını çeker. Tasavvuf Edebiyatında da Pir Sultan Abdal bu yüzyılın önemli şahsiyetleri arasında yer alır.

     17. yüzyıl, Halk Edebiyatı için ihtişamlı bir dönem olur. Niyazi Mısri, Evliya Çelebi, Kayıkçı Kul Mustafa, Âşık Ömer bu yüzyıla damgasını vuran kişilerdir.

     18. yüzyılda ise Erzurumlu İbrahim Hakkı ve onun "Marifetname"  eseri ön plana çıkar.

 

        Halk Edebiyatı’nın Genel Özellikleri:

  • Şiirler, çoğu zaman saz eşliğinde söylenir. Doğaçlama olarak şiir söyleyen âşıklar, şiirleri için bir ön hazırlık yapmazlar. Bu yüzden de şiirlerinde derin bir anlam, kusursuz bir biçim görülmez.
  • Nazım birimi olarak dörtlük kullanılır. Ancak çok az da olsa türkülerde ve ninnilerde üçlü, beşli söyleyişler görülür.
  • Aruzla şiir yazanlar olmakla birlikte kullanılan asıl ölçü hece ölçüsüdür. En çok yedili, sekizli, on birli kalıplar kullanılmıştır.
  • Şiirler, halk arasında kullanılan konuşma diliyle söylenir. Bu dilin öztürkçe olduğu söylenemese de halka mal olmamış sözcükler kullanılmamıştır.
  • Şiirler hazırlıksız söylendiğinden genellikle yarım kafiye ve redif kullanılmıştır.
  • İslam’dan önceki Türk edebiyatı geleneğini sürdüren sözlü bir edebiyattır.
  • Şiirler, “saz şairi” ya da “âşık” denen şairlerce,”bağlama’ adı verilen bir sazla söylenir.
  • Nazım şekli olarak mani, koşma, varsağı, semai, destan vs. kullanılmıştır.
  • Halk edebiyatı ürünleri yazılı değildir. Müzik eşliğinde sözlü olarak oluşur.
  • Halk edebiyatında şiir, egemen türdür.
  • Şiirlerde başlık yoktur, biçimiyle adlandırılır.
  • Halk edebiyatı gözleme dayalıdır. Benzetmeler, somut kavramlardan yararlanılarak yapılır. Söyledikleri her şey gerçek yaşamdan alınmadır, dolayısıyla şiirlerde somutluk hâkimdir.
  • Konu olarak aşk, ölüm, hasret, ayrılık, doğa sevgisi, yiğitlik, zamandan şikâyet işlenmiştir.
  • Halk şairlerinin hayat hikâyeleri ve şiirleri cönk adı verilen eserlerde toplanmıştır.

 

         Halk Edebiyatı, verilen eserlerin niteliğine göre üç bölümde incelenir.

  1. Âşık Edebiyatı
  2. Tekke Edebiyatı
  3. Anonim Halk Edebiyatı

    

     Halk Edebiyatında Şiir

     Divan Edebiyatı'nda olduğu gibi Halk Edebiyatı'nda da duygu ve düşünceler düzyazıya oranla şiirle dile getirilmiştir. Şairler, halkın kullandığı sade ve anlaşılır bir dille şiirlerini oluşturmuşlardır.

     Halk Edebiyatı'nda şairler yaşadıkları çevreye göre gruplara ayrılmışlardır. Eğitimli olmayan geleneksel şiir anlayışını sürdüren ve bir yere bağlı kalmadan şiir yazanlar gezgin; katıldıkları savaşlarla ilgili şiirler söyleyen ve orduda görev yapanlar yeniçeri; hayatları tamamen köy ve kasabalarda geçenler ve kent kültüründen uzak tamamen halk şiiri geleneklerine bağlı olanlar köylü; Divan Edebiyatı'nın etkisinde olan ve Arapça ve Farsçaya özenen hecenin yanında aruzu kullananlar kentli; din ve tasavvuf konusunda eğitimli olanlar da tasavvufçu şairler olarak adlandırılmıştır.

 

     Halk Edebiyatında Nesir

     Sözlü anlatımın yazıya geçirilmesiyle halk nesri oluşmuştur. Halk Edebiyatı'nda, hikâyelerinde hem nesir hem de nazım bulunur. Yani ikisi iç içedir. Halk Edebiyatı nesrinin dili oldukça anlaşılır ve sadedir.

     Halk Edebiyatı nesrinin en önemli eserleri halk hikâyeleridir. Kerem ile Aslı, Arzu ile Kamber, Ferhat ile Şirin gibi.

 

         Halk Edebiyatı Nesrinde Başlıca Ürünler

  • Halk Masalları: Olağanüstü olay ve kişilerin yer aldığı halk masallarında halkın yaşantısı ve bakış açısı yer alır.
  • Efsane: Tarihi olayların oluşturduğu olağanüstü kişi ve durumları yansıtan halk masallarıdır.

  • Menkıbe: Din büyükleri ve tarihi şahsiyetler etrafında oluşturulan olağanüstü hikâyelerdir.

  • Bilmece: Belirli ipuçlarıyla çeşitli varlıkları buldurmaya yönelik sonuçlardır.

  • Halk Tiyatrosu: Karagöz, kukla, ortaoyunu ve meddah'ın oluşturduğu dramatik seyirlik oyunlara denir.

  • Karagöz: Gölge oyunudur. Oyunda; saf, temiz yaratılışlı halkı temsil eden karagöz ve okumuş, ukala kibar geçinenleri temsil eden Hacivat yer alır. "Tiryaki, Sarhoş, Beberuhi, Bekri Mustafa" oyunda geçen önemli tiplerdir.

  • Ortaoyunu: Metni olmayan dekorsuz bir tiyatrodur. Oyuncular bir hazırlık yapmadan oyunu sahneler. Ortaoyununda Pişekâr ve Kavuklu olmak üzere iki tip bulunur. Kavuklu, özellik olarak Hacivat'ın; Pişekâr ise Karagöz'ün özelliklerini taşır.



Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)