
İslami Dönem Türk Edebiyatı
8.
yüzyıldan itibaren Türkler arasında Talas Savaşı'nın da etkisiyle İslamiyet
hızla yayılmaya başlar. 10. yüzyılda ise Maveraünnehir bölgesinde yaşayan
Türkler kitleler halinde İslamiyet'i kabul ederler. Bu din ve kültür
değişikliği sosyal hayata dolayısıyla edebiyata da yansır. Karahanlı hükümdarı
Satuk Buğra Han zamanında da İslamiyet resmi din olarak kabul edilir.
11.
yüzyıldan itibaren İslamiyet'in etkisindeki ilk büyük eserler verilmeye
başlanır. 19. yüzyılda Batılaşmanın önemli etkilerine kadar geçen dönem
"İslami Dönem Türk Edebiyatı" olarak adlandırılır.
İslami Dönem Türk Edebiyatının Başlıca
Özellikleri:
- Bu süreçte Farsça edebiyat dili, Arapçada bilim dili olarak önem kazanır.
- Arap ve Fars kültürü, estetiği, edebi zevki saray çevresinde rağbet görmeye başlar.
- İslami Dönem Türk Edebiyatı ile milli ölçümüz olan hece ölçüsü yerini aruz ölçüsüne bırakır.
- Nazım şekilleri olarak da mesnevi, gazel nazım şekilleri ön plana çıkar.
- Bu dönemde ayrıca halk kendi geleneğini, ölçüsünü devam ettirmiştir. Dolayısıyla bu dönemde bir de Halk Edebiyatı diye bir edebiyat dönemi oluşmuştur.
- İslamiyet'in kabulünden sonra Doğu Lehçesi ve Batı Lehçesi olmak üzere iki lehçe ile eserler oluşturulmuştur.
Geçiş Dönemi olarak da bilinen bu yüzyılın ilk ürünleri şunlardır:
- Kutadgu Bilig: Yusuf Has Hacip
- Divanü Lügait Türk: Kaşgarlı Mahmut
- Atabatül Hakayık: Edip Ahmet
- Divanı Hikmet: Ahmet Yesevi
Bu Dönemde İki Edebiyat Türü Vardır: