Fuzuli'nin Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

admin
0
Fuzuli'nin Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

    Fuzuli'nin Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

     Hayatı:

     Asıl adının Mehmet, babasının adının Süleyman olduğu bilinmekle beraber hangi tarihte ve nerede doğduğu hakkında kesin bilgi yoktur. Mevcut kaynaklar onun 1495’te Bağdat civarında doğduğunu, 1556’da vefat ettiğini kaydetmektedir. Bilindiği kadarıyla onun hayatı Kerbelâ, Hille, Necefve Bağdat’ta geçmiştir. Arapça ve Farsçayı bu dillerde kusursuz eser yazabilecek ve şiir söyleyebilecek derecede öğrenmiştir. Fuzûlî, Kanunî Bağdat’ı fethedince, padişaha kasideler takdim etmiş, ayrıca Bağdat seferine katılan şairlerden Hayalî Bey ve Taşlıcalı Yahya Bey’le de tanışmıştır.

 

        Edebi Kişiliği:

  • Mahlası, "boş, gereksiz" anlamına gelen Fuzuli, Divan Edebiyatı'nın en lirik şairidir.
  • Geniş bilgi birikimi, derin duyuş ve düşünüşü Fuzuli'yi devamlı yazmaya heveslendirmiş böylece şaheser niteliğinde eserler kaleme almıştır.
  • Fuzuli'nin şiirlerinde derin anlamlar yer alır. Şiirleri ilk bakışta basit gibi görünse de derine inildikçe şiirlerinden başka anlamların çıktığı görülür. Fuzuli'nin şiirlerini anlamak belli bir birikim gerektirir.
  • Eserlerinde, aşkı (platonik aşkı) farklı ve bütün boyutlarıyla işler. Aşk acısıyla kıvranmasına rağmen bundan haz duyduğunu söyler. Bu aşk maddi, dünyevi bir aşk değil ilahi bir aşktır. Aşk, maddi aşktan başlayıp ilahi aşka doğru gider. Bunun en güzel örneği de Leyla ve Mecnun mesnevisinde görülür.
  • Fuzuli, aşk acısından asla şikâyet etmez. Aşkı, hep hüzün, keder ve acı yönüyle görür. Acı çekmekten hoşlandığı için kavuşmayı istemez. Fuzuli'ye göre acılar insanı olgunlaştırır. Bundan ötürü Fuzuli bir aşk ve ıstırap şairi olarak bilinir.
  • Şiirin bir ilim olduğunu ilimden yoksun bir şiiri Türkçe divanının ön sözünde; "İlimsiz şiir temelsiz duvar gibidir, temelsiz duvar yıkılıp gider." sözleriyle özetler.
  • Lirik şiirde öncü sayılır. Dünya edebiyatı seviyesinde lirik anlatımda klâsik eserler oluşturur.
  • Şiirlerinde tasavvuf düşüncesi önemli yer tutar. Fuzuli'ye göre gerçek varlık Allah'tır. Var olan her şey onun bir yansımasıdır. Fuzuli'de tasavvuf bir gaye olmadığı için şiirin derinliklerinde gizlenmiştir.
  • Eserlerinin dili Azeri Türkçesidir. Dönemine göre dili oldukça sadedir. İçten ve samimi bir anlatımı tercih eden Fuzuli lirizmi ön plana çıkarır. Bağdat yöresinin 16. yüzyıldaki konuşma dili eserlerinde yer alır.
  • En fazla gazel ve kaside nazım biçimlerini kullanmıştır. "Su Kasidesi" naat türünde, Türkçe yazılmıştır. Bağdat'ın fethedilmesinden sonra Kanuni Sultan Süleyman başta olmak üzere devrin ileri gelenlerine kasideler sunar.
  • Fuzuli'nin Türkçe, Farsça ve Arapça olmak üzere üç divanı vardır. Yaşadığı dönemde sanat ve bilim dili Arapça ve Farsça olmasına karşın Türkçe ile çok güzel şiirler yazılabileceğini öne sürmüş bunu eserleriyle kanıtlamıştır.
  • Manzum ve mensur birçok eseri vardır.
  • Fuzuli, gerek kendi devrinde gerekse sonraki devirlerdeki şairler üzerinde derin ve kalıcı etkiler bırakabilmiştir. Halk ve Divan Edebiyatı şairlerini daha çok etkilediği görülür. Birçok şair, Fuzuli'nin şiirlerine nazireler yazmıştır.

 

        Eserleri:

  • Divan: Fuzuli'nin Türkçe, Farsça ve Arapça olmak üzere üç divanı bulunmaktadır.

  • Leyla ile Mecnun: 3096 beyitten oluşur. Kendisinden önce yazılmış olan bütün mesnevilerden en güzeli kabul edilir. Fuzuli'ye asıl şöhretini kazandıran eseridir. Eserde sevgiliden ayrılmanın verdiği acı, beşeri aşktan ilahi aşka geçişi anlatır. Mesnevi nazım biçimiyle kaleme alınan eser, 30'dan fazla kez basılmış hemen hemen bütün dünya dillerine çevrilmiştir.

  • Şikâyetname: Hiciv türünün önemli bir örneğidir. Maaşını alamadığı için Kanuni'nin nişancısı olan Celalzade Mustafa Paşa'ya yazdığı mektup türünde bir eserdir. Süslü nesrin güzel örneklerinden olan Şikâyetname'de Fuzuli, devlet dairelerinde yer alan rüşvet, hırsızlık ve sahtekârlıkları ağır bir dille eleştirmiştir. Nükteli bir anlatımın ön planda olduğu eserde ağır ve sanatlı bir anlatım tercih edilmiştir.

  • Hadikatü's Süeda: "Mutluluğa erenlerin bahçesi" anlamına gelen eserde Hz Hüseyin'in Kerbela'da şehit edilmesi olayı anlatılmıştır.

  • Beng ü Bade: Afyonla şarabın karşılaştırarak şarabın üstün tutulduğu 440 beyitlik bu mesnevi Fuzûlî’nin mesnevi tarzındaki ilk denemesidir. Şah İsmail’e ithaf edilen eser, bazılarına göre Osmanlı Padişahı II. Bayezid ile Şah İsmail arasındaki mücadeleyi sembolize etmektedir.

  • Heft Cam: "Saki-name" olarak da bilinen eser, Fuzuli'nin alegorik bir dille kaleme aldığı mistik Farsça bir mesnevidir. Eserde şarap sarhoş ediciliği yönüyle aşka benzetilmiştir. Eser, 327 beyitten oluşmuştur.

  • Sıhhat ü Maraz: Fuzuli'nin tıp bilgilerini içeren eseridir. Mensur (düzyazı) tarzda kaleme alınmıştır. Eserin Paris, Londra ve İstanbul kütüphanelerinde yazma nüshaları bulunmaktadır.

  • Rind ü Zahid: Fuzuli'nin mensur tarzda kaleme aldığı yapıtıdır. Eserde rintliğin ve zahitliğin aşırı tarafları eleştirilmiş, baba ve oğlunun konuşmalarından ideal insan tipi oluşturulmaya çalışılmıştır.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)