Divan Edebiyatı Nazım Biçimleri - Dörtlükler

admin
0
Divan Edebiyatı Nazım Biçimleri - Dörtlükler

    Divan Edebiyatı Nazım Biçimleri - Dörtlükler

     2. Dörtlükler ile Kurulan Nazım Biçimleri

     a. Rubai

     Dört dizeli tek bentten oluşan bir nazım biçimi olan rubai Türk edebiyatına İran edebiyatından geçmiştir. Rubai, şairlerin felsefesini, dünya görüşlerini, tasavvufi düşüncelerini, maddi ve manevi aşkını en özlü bir şekilde dile getirdiği nazım şeklidir. Rubai nazım şekli için "dü-beyt, çâr-mısra, çehar mısra" terimleri de kullanılır.

     Rubai türünün kuşkusuz en büyük ustası İranlı Ömer Hayyam'dır. Rubainin Anadolu'daki öncüsü ise Mevlana'dır. Mevlana'nın Farsça kaleme aldığı rubailer, bu türün Türk edebiyatında hızla çoğalmasına neden olur.

     Edebiyatımızda 16. yüzyılda Kara Fazlî ve Fuzûlî bu türde önemli örnekler verir. 17. yüzyıl ise Türk edebiyatında (Divan Edebiyatı) rubainin altın çağıdır. Azmizâde Haletî, bu yüzyılda öne çıkar ve bin civarında rubai kaleme alır.

     Cumhuriyet Dönemi'nin en büyük rubai ustası ise Yahya Kemal Beyatlı'dır. Bu dönem sanatçılarından Arif Nihat Asya ise diğer önemli bir rubai yazarıdır.

 

        Rubai Nazım Şeklinin Özellikleri:

  • Rubai'nin sözlük anlamı "dörtlük" ya da "dörtlü"dür.
  • Yalnız dört dizeden oluşur.
  • Rubailerde bir anlam yoğunluğu ve düşünce derinliği söz konusudur. Dört dizeyle önemli bir fikri kısa ve özlü söylemek rubainin önemli bir özelliğini oluşturur.
  • Rubailerde aşk, şarap, dünyanın türlü nimetlerinden yararlanma, hayat felsefesi, hayatın anlamı, tasavvuf ve ölüm konuları işlenir.
  • Rubailerde, ilk iki dizede fikre hazırlık yapılır. Asıl söylenilmek istenen üçüncü ve dördüncü dizelerde söylenir. Özellikle üçüncü dize düşüncenin en güçlü bir şekilde vurgulandığı yerdir.
  • Rubailer, belirli bir aruz kalıbıyla yazılır. Aruzun hezec bahrinden 24 adet farklı kalıpla ve "ahreb" ve "ahrem" adları verilmiş iki grup vezinle yazılır. Rubaiyi nazım ve kıt'adan ayıran da bu özelliktir. Bu kalıplardan mefûlü ile başlayan 12 vezin kalıbına ahreb; mefûlün ile başlayan 12 vezin kalıbına da ahrem adı verilmiştir. Bizim şiirimizde daha çok ahreb kalıbı kullanılmıştır.
  • Rubaide her dize ayrı bir ölçüde olabildiği gibi dört dizesi de aynı ölçüde olabilir. Yalnız bir rubaide kullanılan farklı vezinler aynı gruptan olmak zorundadır.
  • Kafiyeleniş şekli maniye benzer. Rubailer, "aaxa" şeklinde kafiyelenir. Rubailerin birinci, ikinci, dördüncü dizeleri uyaklı; üçüncü dizesi serbesttir. "xaxa" şeklinde ve "aaaa" şeklinde kafiyelenen rubailer de vardır.
  • Dört mısrası birbiriyle kafiyeli rubailere "ruba'-i musarra" ya da "terane" adı verilir.
  • Divan Edebiyatı'nda diğer nazım biçimleri kadar yaygın bir kullanımı yoktur. Bunun nedeni de bir fikri sadece dört dizede dile getirmenin zorluğudur.
  • Rubai nazım biçimi ince duygu ve düşüncelere, nükteli buluşlara çok uygun olduğundan Divan Edebiyatı nazım şekilleri içerisinde günümüze kadar canlılığını yitirmeyen tek nazım biçimidir.
  • Rubailerde mahlas yer almaz.
  • Rubailer, divan şairlerinin divanlarının sonunda "rubaiyyat" başlığı altında ve kafiyelerinin son harflerine göre sıralanmıştır.

 

        Türk edebiyatında en çok kullanılan rubai kalıpları:

mefûlü mefâ'îlü mefâ'îlü fe'ûl

mefûlü mefâ'îlü mefâ'îlün fâ'

mefûlü mefâ'ilün mefâ'îlü fe'ûl

mefûlü mefâ'îlün mefûlün fâ'

 

Rubai Örnekleri:

Ovada her kızıl lalenin teni

Bir padişahın kanıyla beslendi

Yerden biten şu mor menekşe yok mu

Bir güzelin yanağındaki bendi

Ömer Hayyam

 

Ne sen sensin, Ne de ben ben

Ha sen sensin. Ha ben ben

Hem sen sensin, Hem de ben ben

Kim Söyler misin? Nedir? O sen, ben

Ömer Hayyam

 

Ey özünün sırlarına akıl ermeyen

Suçumuza, duamıza önem vermeyen

Günahtan sarhoştum, ama dilekten ayık

Umudumu rahmetine bağlamışım ben

Ömer Hayyam

 

Ya Rab dilimi sehv ü hatâdan sakla

Endişemi tezvîr ü riyâdan sakla

Basdım reh-i vâdî-i rubâîye kadem

Ta'n-ı har-ı nâdân-ı dü-pâdan sakla       

Nef'i

 

     b. Tuyuğ

     Türkçe bir kelime olan tuyuğ; "cinaslı, kapalı, gizli ve imalı söz" anlamına gelir. Türk şairlerinin Divan Edebiyatı'na kazandırdığı bir nazım biçimidir. Felsefi düşünceler, tasavvufî konular ve ince düşünceleri işlemeye son derece elverişli bir türdür.

 

        Tuyuğ Nazım Şeklinin Özellikleri:

  • Tuyuğ, eski Türk şiirinin dörtlüklerinden doğmuştur.
  • Halk Edebiyatı'ndaki mani ve İran edebiyatındaki rubainin etkisiyle oluşmuş bir nazım türü olan tuyuğ, maninin Divan Edebiyatı'ndaki karşılığı sayılır.
  • "Aşk" ve "güzellik" tuyuğlarda işlenen ana temalardır.
  • Sadece bir dörtlükten oluşur.
  • Uyak düzeni "aaxa" biçimindedir. Kimi zaman dört dizesi de birbiriyle uyaklı olan tuyuğlar da vardır. Bunların uyak düzeni de "aaaa" şeklindedir.
  • Tuyuğlarda cinaslı kafiye kullanılır.
  • Aruz vezninin yalnızca "fâilâtün / fâilâtün / fâilün" kalıbıyla yazılır.
  • Tuyuğlarda mahlas bulunmaz.
  • Genellikle lirik tarzda yazılan ve "aaaa" şeklinde kafiyelenen tuyuğlara "musarra tuyuğ" adı verilir.
  • Rubaide işlenen konular tuyuğda da işlenir. Yani tuyuğda da önemli bir fikir söylenmeye çalışılır. Dolayısıyla söylenişi zor olan şiirlerden sayılır.
  • Türk, Azeri ve Çağatay edebiyatlarında örneklerine rastlanır. Özellikle Ali Şir Nevai'nin tuyuğları önemlidir.
  • Edebiyatımızda tuyuğ denildiğinde Kadı Burhaneddin aklımıza gelir. 169 adet tuyuğ yazmıştır. Nesimi, Atayi, Babür Şah da önemli tuyuğ şairleri arasında yer alır.

 

Tuyuğ Örnekleri:

Gözü can esrütmeğe hammâr imiş

Kaşı gönlü yıkmağa mi’mâr imiş

Diledim hâlim ki gözüne diyem

Turfa budur gözleri bîmâr imiş

Nesimi

 

Günümüz Türkçesiyle:

Gözü canı esir etmeğe kılavuz imiş

Kaşı gönlü yıkmaya mimar imiş

Halimi gözüne söylemek istedim

Şaşılacak olan da onun gözleri hasta imiş

 

Dilberün işi itâb u nâz olur

Çeşmi câdû gamzesi gammâz olur

Ey gönül sabr it tahammül kıl ona

Yâra irişmek işi az az olur

Kadı Burhaneddin

 

Günümüz Türkçesiyle:

Güzelin işi azarlama ve nazdır

Gözü cadı gibi, gamzesi bakışı fitneye sebeptir

Ey gönül, onun yaptıklarına sabret, tahammül kıl

Sevgiliye kavuşma sabır gerektirir, yavaş yavaş olur

 

 

1. Beyitler ileKurulan Nazım Biçimleri

3. Bentlerle Kurulan Nazım Biçimleri



Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)