Cevat Şakir Kabaağaçlı (Halikarnas Balıkçısı)'nın Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

admin
0
Cevat Şakir Kabaağaçlı (Halikarnas Balıkçısı)'nın Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

    Cevat Şakir Kabaağaçlı (Halikarnas Balıkçısı)'nın Hayatı, Edebi                Kişiliği ve Eserleri

     Hayatı:

     Asıl adı Cevat Şakir Kabaağaçlı. 1890'da Girit'te doğdu. 13 Ekim 1973'te İzmir'de yaşamını yitirdi. Yazılarında, çok sevdiği Bodrum'un antik çağlardaki ismi olan Halikarnasos'tan esinlenerek Halikarnas Balıkçısı takma adını kullandı. Osmanlı Padişahı Abdülhamit döneminin devlet adamlarından tarihçi Şakir Paşa'nın oğlu. Çocukluğu babasının görevi nedeniyle bulundukları Atina'da geçti. İlköğrenimini Büyükada Mahalle Mektebi'nde, ortaöğrenimini Robert Kolej'de tamamladı. İngiltere'ye gitti. Oxford Üniversitesi'nde dört yıl Yakın Çağlar Tarihi okudu, üniversiteyi orada bitirdi.

     İstanbul'a dönünce Diken, Resimli Gazete, Resimli Ay, İnci gibi dergilerde yazılar yazdı, kapak resimleri ve süslemeler yaptı, karikatürler çizdi. Çizgi romanlar yaptı.

     İlk öyküleri 1920'li yılardan başlayarak yayınlandı. 1947'den itibaren çocuklarının eğitimi için İzmir'e yerleşti. Ölümünden sonra Bodrum'a gömüldü.

 

        Edebi Kişiliği:

  • Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı'nda Milli Edebiyat zevk ve anlayışıyla eser veren yazarlardandır.
  • Asıl adı Cevat Şakir Kabaağaçlı olan sanatçı üç yıl sürgünde kaldığı Bodrum'un antik çağdaki ismi olan "Halikarnas"tan etkilenerek "Halikarnas Balıkçısı" olarak anılır.
  • Türk edebiyatında deniz çığırını açan kişi olarak bilinir.
  • Yapıtlarında genellikle Ege'de, Akdeniz kıyı ve açıklarında gelişen denizle ilgili konuları ele alır. Ege Denizi'ndeki efsaneleri, Akdeniz savaşları, sünger avcıları, balıkçıları, gemici ve dalgıçları işler.
  • Denize ve insana karşı aşırı bir hayranlık besler. Eserlerinde denizci ve balıkçı terimlerini çokça kullanır.
  • Ege mucizesini savunur, Yunan mucizesini yok sayar.
  • Anadolu'nun, Ege'nin ve Akdeniz'in antik çağdaki kültürüyle ilgili incelemeler yapar.
  • Yapıtlarında karada yaşayan insanları karamsar ve kötü olarak nitelendirirken denizde yaşayanları da cana yakın ve neşeli olarak görür.
  • Çeşitli dergilerde yazılar yazıp bu dergilerde kapak resimleri ve süslemeler yapar.
  • Biraz savruk fakat destanımsı bir anlatıma sahiptir.
  • Şiir diline ve coşkun anlatımına çok güvendiği için yapıtlarında üslup ikinci planda kalır.
  • Roman ve öyküleri teknik ve üslup açısından yetersizdir.
  • Dilimize farklı eserlerin çevirisini yapar. Roman, öykü, çocuk kitapları, deneme ve İngiliz diliyle kaleme aldığı eserleriyle Türk edebiyatına oldukça zengin bir miras bırakır.
  • Deniz sevgisinin doruklara ulaştığı "Aganta Burina Burinata" en önemli romanı olarak kabul edilir. Anı biçiminde kaleme alınan eser, Halikarnas Balıkçısı'nın tüm romanları gibi denizi merkeze alır. Eserde, deniz tutkusu ve denizcilerin yaşadığı zorluklar akıcı bir dille anlatılır. Deniz, eserde bir kahraman gibi yer alır.
  • 1971'de Kültür Bakanlığı tarafından kendisine Devlet Kültür Armağanı verilir.

 

        Eserleri:

  • Öykü: Merhaba Akdeniz, Ege Kıyılarından, Ege'nin Dibi, Yaşasın Deniz, Gülen Ada, Parmak Damgası, Ege'den Denize Bırakılmış Bir Çiçek
  • Roman: Aganta Burina Burinata, Uluç Reis, Ötelerin Çocuğu, Turgut Reis, Deniz Gurbetçileri
  • Anı: Mavi Sürgün
  • İnceleme:Merhaba Anadolu, Altıncı Kıta Akdeniz, Hey Koca Yurt, Anadolu Tanrıları, Anadolu Efsaneleri


Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)