Şair Evlenmesi (Şinasi) Kitabının Özeti ve Karakterleri
Bir Töre
Komedyası özelliği taşıyan "Şair Evlenmesi", görücü usulüyle
evliliğin sakıncalarını konu almaktadır. Batılı tutum ve davranışı, kılık ve
kıyafetiyle pek sevilmeyen, eğitimli olmasına rağmen saf bir yapıya sahip Şair
Müştak Bey, sevdiği Kumru Hanım'la, kılavuz ve yenge hanımlar aracılığıyla
evlenmiştir. Nikah sonrasında kendisiyle evlendirilen kişinin, Kumru Hanım'ın
çirkin ve yaşlı ablası Sakine Hanım olduğunu görünce önce bayılır sonra itiraz
eder. Mahallelinin de işe karışmasıyla başına gelenleri kabul etme
mecburiyetinde kalan Müştak Bey'in imdadına arkadaşı Hikmet Bey yetişir. Hikmet
Bey'in mahalle imamına verdiği rüşvetle olay çözülür, yapılan hile sonuçsuz
kalır.
Şair
Evlenmesi, Türk Edebiyatının ilk tiyatro eseridir. Eser, Tercüman-ı Ahval
gazetesinde tefrika halinde yayımlanmış ancak sahnelenmemiştir.
Kitabın Özeti:
Müştak Bey
adındaki genç şair, mahallesinde oturan Kumru Hanım’ı sever ve bu kız ile
evlenmek ister. Habbe Kadın ve Ziba Dudu, bu evlilik için aracı olurlar. Müştak
Bey, Kumru Hanımla evleneceği gün çok heyecanlıdır. Bir an önce nikahın kıyılıp
bitmesini ve Kumru Hanımla baş başa kalmayı ister. Fakat olaylar hiç de onun
beklediği gibi gelişmez.
Müştak Bey, Kumru Hanıma deli gibi aşıktır
ve onu sevdiği için kendini akıllı ve şanslı görmektedir. Kumru Hanımın dış
güzelliği yanında huyunun da güzel olduğunu söyler. Müştak Bey onun ablasını
çok çirkin bulmakta ve onun ismini dahi sevmemektedir. Çünkü Sakine Hanımın
onların evlenmelerine engel olduğunu, kırk beş yaşına gelmiş olmasına rağmen ev
de kaldığı için aklını yitirmiş olduğunu düşünüyordu. Müştak Bey böyle bir
baldızı olacağı için herkesten utanıyordu. Ayrıca Müştak Bey Sakine Hanımı
Hikmet Efendiye vermek ister. Çünkü o zamanlarda büyük evde dururken küçüğü
evlendirmezlerdi.
Hikmet
Efendi mahallelinin bir oyun oynayarak Müştak Beye Sakine Hanımı
verebileceklerini önceden sezmiştir. Müştak Beye bu durumu söyler fakat o bunu
şaka zanneder. Daha sonra Müştak Beyin kılavuzu Ziba Dudu gelin odasına doğru
gelir. Müştak Bey Kumru Hanımın getirildiğini sanıp iyice heyecanlanır. Müştak
Bey, Ziba Duduya teşekkür eder. Kumru Hanımı beklerken Müştak Bey bazı
tereddütlere kapılır. Zaten maddi durumu da pek iyi değildir. Yüz görümlüğü
için ne verebileceğini düşünür. Sonra gelin hanım gelir fakat gelen Sakine
Hanımdır. Müştak Bey onu görünce kederinden bayılır. Müştak Bey evleneceği
kadının Sakine Hanım olduğunu görünce onunla evlenmek yerine ölümü tercih
edebileceğini söyler.
Habbe kadın
ise Müştak Beyin hasretine kavuştuğu için sevinç delisi olduğunu düşünür.
Müştak Bey hüzünle ahlayıp, oflar. Ziba Dudu ile Habbe kadın gelinin duvağını
açtırmak için uğraşırlar. Müştak Bey istemeyerek elini çekerken, Sakine Hanımın
beyaz saçı ve duvağı eline ilişir. Müştak Bey şok olmuştur. Ziba Dudu onu
zavallı kadının sırma saçlarını yolmakla suçlar. Sonra mahalleli ve imam
aceleyle onları nikahlamak için gelirler ve Müştak Beyi zorla Sakine Hanımla
evlendirmek isterler. Müştak Bey ise buna kesinlikle karşıdır ve onunla
evlenmektense hapiste dahi yatmaya razı olduğunu söyler. Ziba Dudu, İmamın
elini öperek ona Müştak Beyi şikayete başlar. Güya Müştak Bey Sırma Hanımın
saçlarını yolmuş onlara da küfretmiştir. İmam Ebüllaklaka, Müştak Beyin
konuşmasına hiç izin vermeden onu suçlamaya ve aşağılamaya başlar. Eğer Sakine
Hanım ile evlenmezse onun ırzına leke sürmüş olacağını söyler ve bunu
mahalleliye de onaylatır.
Müştak Bey
kendisine nikah edilenin Sakine Hanım olmadığını söylese de boşunadır. Çünkü
imam ille de onu nikahlamak ister ve eğer bu gerçekleşmezse Müştak Beyi
edepsizlik belgesi alarak köyden dahi uzaklaştırabileceğini söyler. Hikmet
Efendi devreye girer fakat imam onun da aynı suçlardan suçlanabileceğini
söyler. Fakat Hikmet Efendi gizlice imama para kesesini gösterir ve imam bir
anda değişiverir. Rüşveti alan imam bir anda Hikmet efendinin dediklerini
yapmaya ve Müştak Beyi savunmaya başlar. Mahalleli ise bu durumun farkına
varamamıştır. Zaten onlarda imam ne derse ona itaat eden tiplerdi. İmam
Ebüllaklaka güya nikahını kıydığımız kız büyük olandır derken boy olarak uzun
olanı yani Kumru Hanımı kastetmek istemişmiş. İmam Ebüllaklaka, Habbe Kadına
seslenerek bir an önce Kumru Hanımı getirmesini ister.
İmam
Ebüllaklaka böylece daha önce yaptığı bir yanlışı düzeltmiş olacağını söyler.
Hatta Hikmet Efendiye dönerek daha önce yapmış olduğu başka yanlışlar varsa
onları da düzeltebileceğini söyler. Bu arada Atak Köse ve Batak Ese bir daha
böyle işlere karışmayacaklarına dair kendilerine söz verirler. Habbe Kadın,
Kumru Hanımı getirir. Kumru Hanım ağlamaktadır. Habbe kadın onun mutluluktan
ağladığını imama söyler.
İmam
Ebüllaklaka, Müştak Bey ile Kumru hanımı nikahlayarak, mahalleliden evi
boşaltmalarını ister. Mahalleli ve imam evi terk eder fakat Hikmet Efendi evi
terk etmemiştir. Çünkü Müştak Beye görücü usulüyle evlenmenin zararlarını
anlatmak ister. Müştak Bey ise onu dinlemez, tek istediği şey Hikmet Efendinin
bir an önce gidip onları yalnız bırakmasıdır. Bir süre sonra Hikmet Efendi de
evi terk eder, artık yalnız kalmışlardır. Fakat Müştak Bey için bu evlilik çok
iyi bir tecrübe olmuştur.
Karakterler:
- Müştak Bey: Güvey
ve Kumru Hanımın aşığı. Müştak Bey aşka susamış, aşkla körü körüne hareket eden
biridir. Müştak Bey alafranga tutum ve davranışı, kılık ve kıyafetiyle
mahallelinin hoşuna gitmeyen, fakir fakat oldukça kafalı bir insandır.
- Kumru Hanım: Müştak
Beyin sevgilisi ve Sakine Hanımın kız kardeşidir. Kumru hanım çok genç ve güzel
bir hanımefendidir. O da Müştak Beye aşıktır.
- Sakine Hanım: Kumru
Hanımın büyük kız kardeşidir. Sakine Hanım; Kumru Hanıma göre oldukça yaşlı,
çirkin, kart, kambur ve evde kalmış bir bayandır. Sakine Hanım eserde Müştak
Beyin nikahlısıdır.
- Hikmet Efendi: Müştak
Beyin en iyi dostlarından biridir. Çok pratik zekalı bir kişiliğe sahiptir.
Hikmet Efendi; aklı başında, ağırbaşlı ve Müştak Beyi o zor durumdan kurtaran
kişidir.
- Ziba Dudu: Evlenmeye
aracılık yapan kılavuz kişidir. Müştak Beyin başına bu derdi açanlardan
biridir. Ziba Dudu; çok geveze, laf taşıyan ve ortalığı karıştırmayı seven bir
kişiliktir.
- Habbe Kadın: Müştak
Beyin yengesidir. Müştak Beyin başına gelenleri duyunca feryadı basıp ortalığı
karıştırıyor. Çok aceleci ve panik bir kişiliğe sahiptir.
- Ebullakla Katül’enfi: Sakine
Hanımın nikahını kıyan imamdır. O da Sakine Hanımı Müştak Bey’e yamamaya
çalışanlardan biridir. Çok düzenbaz, aşağılık ve dini başka şeylere alet eden
bir tiptir. Aynı zamanda oldukça geveze, gürültücü, iri ve uzun burunlu çirkin
biridir.
- Batak Ese: Mahallenin
bekçisidir. Müştak Beye oynanan bu oyunda onun da çok büyük bir payı vardır.
Oldukça cahil biridir ve ne duyarsa duysun, doğruluğunu araştırmadan hemen buna
inanır ve mahalleyi karıştırır. Ayrıca her işe burnunu sokan biridir.
- Atak Köse: Mahallenin
süprüntücüsüdür. İmama yardakçılık yapanlardan biri de odur. Oyunda arkasında
küfe giyer, çok saf ve cahil bir tiptir.
- Mahalleli: Eserde
mahalleden tiplerde vardır. Bunlar genellikle cahil ve dedikoducu kişilerdir.
Bunların çoğu esnaftan seçilmiştir.