Hüküm Gecesi (Yakup Kadri Karaosmanoğlu) Romanının Özeti ve Karakterleri

admin
0
Hüküm Gecesi (Yakup Kadri Karaosmanoğlu) Romanının Özeti ve Karakterleri

    Hüküm Gecesi (Yakup Kadri Karaosmanoğlu) Romanının Özeti ve Karakterleri

     1910 ile 1913 yılları Ahmet Kerim adlı gazetecinin şahsında ve Samiye ile yaşadığı aşk kurgusuyla beraber anlatılan romandır.

     Kitabın Özeti:

     Akşam üstü evine dönerken köşebaşındaki konağın önünden her geçişinde birkaç saniye duraklayıp içerden gelen şarkı ile karışık piyano sesini dinlemek Ahmet Kerim'de alışkanlık haline gelir. Bu güzel sesin sahibi Samiye'yi görmek için can atar içeri girmek için her duraklayışında konağın önünde lakin kendine hakim olmasını bilir ve yoluna devam eder. Belki de kiminle karşılaşacağını bilmeden böyle yapar. Fakat bir gün matbaaya doğru yol alırken Samiye ile yolları defalarca yolları kesişir, defalarca göz göze gelirler. Nihayet ikisi de konuşma cesaretini toplarlar. Tabii ki bu konuşma öncesinde mektuplaşmalar olur. Samiye İttihat ve Terakki Fırkası'ndan olan ağabeyi Selim Necati'nin isteğine uyarak Ahmet Kerim'i gece yarısı odasına alır. Ahmet Kerim'i Samiye'nin yatak odasında yakalayıp bir ırz düşmanı gibi öldürme girişimi başarısızlıkla sonuçlanır. Samiye kendini bağışlatmak için çırpınır, bu duygunun, bu isteğin tutsağı olur, bu yolda her çılgınlığı göz önüne alır. Ahmet Kerim ise alabildiğine katı bir duygusuzlukla karşılar onun bütün girişimlerini. Aşkı nefrete döner artık. Bu inanç, genç kızdaki değişimi görmesini engeller. Sıradan bir olay biçiminde verilen, ayrıntısız, kısacık bir ölüm haberi geç de olsa Ahmet Kerim'i, bu ölümden kendisini sorumlu tutacağı yeni bir ruh halinin içine iter. Nefret, yerini suçluluk duygusuna bırakır. Artık bundan sonrası Ahmet Kerim için bir nefis muhasebesi dönemidir.

     Sadrazam Mahmut Şevket Paşa'yı öldürmekten sanık kimselerle birlikte tutuklanmak ölümle karşı karşıya getirmiştir genç adamı. Bekir Ağa bölüğünde, suçsuz ve haksız, idam korkusuyla 'Hüküm Gece'sini beklerken bile kişiliğine kabahat bulmaz, bütün sebep ve sonuçlarıyla hayat hesabının yükünü zamanına ve neslinin tarihine yükler.

     Sırf hürriyete yapılan baskıya karşı koymak ve kişiliğini satılığa çıkarmamak için muhalefete geçen Ahmet Kerim, birdenbire kendini aralarında hiçbir öz ve niyet birliği bulunmayan hasip, Halil Paşazade Ömer Beyler ile Necip Mollalar'ın, Neşet Paşalar'ın, Saim Efendiler'in içinde bulur. Ondan sonrası artık kaybedilmiş bir davadır. Sinop sürgünü Ahmet Kerim'i içkinin kucağına atmış, alkolden yoksun kaldığı günlerde kafası yağı tükenmiş bir kandile dönen, eli titreyen bir adamdır. Zavallı anacığına mektup bile yazamaz hale gelir. Ahmet Kerim için asıl acı şey ise henüz Sinop'a gitmeden kendini tanımış olmasıdır.


        Karakterler:

  • Ahmet Kerim: Romanın ana kahramanıdır. Roman boyunca hem duygusal hem de siyasal açıdan darbeler alır. Muhalif bir gazetecidir. Kendi bildiğini okur. Sinop’a gitmeden önce kendi hatalarının farkına varır.
  • Samiye: Genç, güzel ve alımlı bir bayandır. Ahmet’i büyüler fakat Ahmet’in ona olan aşkı sonra nefrete dönecektir.
  • Sırrı Bey: Ahmet Kerim’i arkadan vuran bir kişiliktir.



Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)