Fecri Ati Topluluğu
Türk
Edebiyatı’nın yüzünü batıya dönmesinden sonra kısa sürelerde çeşitli edebi
topluluklar ve hareketler ortaya çıkmıştır. Bunlardan birisi olan “Fecri Ati”
topluluğu kendilerinden önce etkili olmuş bir başka edebi topluluk olarak
“Servetifünun”a tepki olarak ortaya çıkmış ancak onların bir takliti olmaktan
öteye geçememiştir. Peki bu edebi topluluğun oluşumunda ne gibi şartlar etkili
olmuştu? Genç sanatçılar bir araya nasıl geldiler? Ortaya koydukları sanat
anlayışları nelerdi? Şimdi bu sorulara cevap vermekle birlikte bu edebi
topluluğu daha iyi anlayabilmek için oluşumunda etkili olmuş bazı dönemsel
şartları da ele almakla başlayalım.
Özellikleri:
- Edebiyatımızda bildiri yayımlayan ilk edebi topluluktur.
- Servetifünun’a tepki göstermişler ancak onların birer taklidi olmaktan öteye gidememişlerdir.
- Topluluk sanatçıları edebiyatımızı daha iyi yerlere götürme çabasında olmuşlardır.
- Onlara göre “Sanat şahsi ve muhteremdir.”
- Batı edebiyatlarını örnek almışlardır.
- Eserlerinde oldukça ağır ve süslü bir dil kullanmışlardır.
- Edebi türler içinde şiire ayrıca önem vermişlerdir.
- Serbest müstezatı daha da ileriye taşımışlardır.
- Şiirlerinde daha çok sembolizm ve parnasizm; romanlarında ise realizmin etkisi bulunmaktadır.
- Eserlerinde sosyal konulara değinmeyip daha çok tabiat ve aşk temalarını işlemişlerdir.
- Edebiyat alanında pek varlık gösteremişler ve “Milli
Edebiyat”ın etkisiyle kısa sürede dağılmışlardır.
Fecri Ati Beyannamesi
Fecri Ati
topluluğu 1910 yılında ilan ettikleri bir beyanname ile isimlerini ve
fikirlerini duyururlar. Edebiyatımızda ilk defa bir topluluğun “beyanname”
yayımlayarak fikirlerini ve gidecekleri yolu önceden belirtmeleri açısında bu
topluluğun önemli bir yeri bulunmaktadır.
Fecri Ati
sanatçıları sanat “şahsi ve muhterem” olandır görüşünü benimser. Onlara göre
sanat özel ve estetik bir alandır. Toplumdan ve toplumsal sorunlardan uzak
kendi dünyalarında yaşayan bir topluluktur. Onlara göre sadece belli başlı bir
sanat vardır ve sanat onlara çok şey ifade eder.
Öncelikle
Türk Edebiyatı’nın içinde bulunduğu durumdan memnun olmadıklarını, hiçbir zaman
edebiyatımızın kayda değer bir ilerleme kat edemediğini belirtmişlerdir.
Bu
beyannamede en çok Servetifünuncular eleştirilmiştir. Servetifünun cuların
edebi topluluk olarak önemli işler yaptıklarını ancak onların miadının
dolduğunu, artık geçmişte kaldıklarını söylemişlerdir. Fecri Ati sanatçıları
kendilerini Servetifünunculardan bir adım önde görmüşler ve onların
gerçekleştiremediklerini başaracaklarını söylemişlerdir. Edebiyatı Servetifünuncuların
bıraktığı yerden daha ileriye taşıyacaklarını söylemişlerdir. Ancak bu konuda
başarıya ulaşamayıp kendilerinden önceki topluluğun bir taklidi olarak görülen
bu topluluğun en çok eleştiri aldıkları nokta da burası olacaktır.
Batı’nın
sanatını ve özellikle edebiyatını yakından takip edeceklerini, Türk
Edebiyatı’nı Batı edebiyatlarından geri bırakmayacaklarını söylemişlerdir.
Avrupa edebiyatlarında yer alan gelişmeleri yakından takip edip kendi
eserlerine yansıtacaklarını ifade etmişlerdir.
Batı’daki
önemli eserleri Türkçeye tercüme ettirerek ülkemizde de okunması sağlanacak,
verilecek konferanslarla halkın edebi zevki yükseklere çıkarılacaktır.
Üyelerinin
çalışmaları sonucunda ortaya çıkacak eserleri içeren zengin bir kütüphane
kurulacaktır. Ayrıca yayın organı olarak “Sevetifünun” dergisi belirlenmiştir.
Yine bu
beyannamede kendilerine yayın aracı olarak dergi kuracaklarını ve bu derginin
adının Fecri Ati olacağını söylemişlerdir. Ancak bu konuda da başarılı
olamamışlar ve eserlerini Servetifünun dergisinde yayımlamışlardır.
Fecri Ati Sanatçıları
- Ahmet Haşim
- Emin Bülent
- Tahsin Nahit
- Celal Sahir
- Hamdullah Suphi
- Ali Canip
- Fazıl Ahmet
- Mehmet Behçet
- Köprülüzade Mehmet Fuat
- Şehabettin Süleyman
- Yakup Kadri
- İzzet Melih
- Emin Lami
- Ahmet Samim
- Cemil Süleyman