Edebiyatımızda ilk Çeviri Roman Hangisidir?
Türk
edebiyatında roman türünün ilk örnekleri, Tanzimat döneminden önce görülmeye başlanmıştır.
Bu ilk örnekler; hem çeviri, hem adapte hem de özgün nitelikler taşımaktadır.
Aslına bakılırsa ilk çeviri roman örnekleri, Ermenice harfler ile Türkçe olarak
yazılmış olan çeviri eserlerdir. Osmanlıca harflerle Türkçeye yapılan ilk
çeviri eser ise Tercüme-i Telemak’tır.
Edebiyatımızda ilk çeviri roman olması bakımından önemli bu eser, Yusuf Kamil Paşa tarafından Fenelon’un yazdığı Les Aventures de Telemaque (Telemak’ın
Maceraları) adlı kitaptan çevrilmiştir.
Yusuf KamilPaşa’nın 1862’de çevirmiş olduğu Tercüme-i Telemak adlı kitap, öğretici bir
amaç taşımaktadır. Ancak edebiyatımızdaki ilk çeviri eserlerden biri olan Münif
Paşa’nın Muhaverat-ı Hikemiye’si incelendiğinde, Telemak’ın edebi niteliği ile
ön plana çıktığı görülmektedir. Yine Yusuf Kamil, bu eseri roman türüne bir
örnek vermek amacı ile yazmamıştır. Buna rağmen edebiyatımızdaki ilk tercüme
roman olarak nitelendirilmesinin nedeni ise, Türk edebiyatının roman
anlayışının henüz başında olması gösterilebilir. Peki, Yusuf Kamil Paşa kimdir?
Fransız yazar Fenelon’dan çevirdiği Tercüme-i Telemak’ın konusu nedir?
Edebiyatımızda İlk Çeviri Roman “Tercüme-i
Telemak”ın Konusu Nedir?
İlk çeviri
roman olma özelliğini taşıyan Telemak ya da orijinal ismi ile Les aventures de
Télémaque, Homeros’un Odysseia Destanı eserindeki boşlukları doldurur nitelikte
bir eserdir. Odysseus’un oğlu
Telemachus’un öğretmeni ile yaptığı yolculuğu anlatan eserde sonradan
öğretmenin aslında Bilgelik Tanrıçası Minerva (Yunan mitolojisine göre Athena)
olduğu ortaya çıkmaktadır. Bunların yanı sıra edebiyatımızda ilk çeviri roman
olarak bilinen eserin konusu ise kısaca şöyledir:
Telemakhos,
henüz yetişkin bir adam olmamasına rağmen Truva Savaşı’ndan dönmeyen babası
Odysseus’u aramak için yollara düşer. Telemakhos’un çıktığı bu serüvende ona
ilham ve barış tanrıçası Athena (Minerva) eşlik eder. Ancak Athena kimliğini
gizler ve Mentor adlı filozofun kılığına girerek yol boyunca öğütler vererek
Telemakhos’a yol gösterir. Fakat Telemakhos, uzun yıllar yaptığı yolculuklar
sonucunda babasının izini bulamaz ve umudunu yitirmiş bir halde İthaka’ya
döner. Odysseus ise oğlundan önce İthaka’ya dönmüş, dilenci kılığında kimliğini
gizleyerek yaşamını sürdürmektedir. Telemakhos’un şehre geri dönmesinden sonra
çok geçmeden baba oğul kavuşur ve Telemakhos babasına yönetimi yeniden ele
alabilmesi adına yardım eder.
Edebiyatımızda
ilk çeviri roman Tercüme-i Telemak’ın konusu kısaca yukarıda anlatıldığı
gibidir. Yusuf Kamil Paşa, romanda anlatılanların her ne kadar hikaye niteliği
taşısa da; ahlaki siyaset ve terbiye anlamında pek çok ibret içermesi
bakımından önemli olduğunu da vurgulamıştır.