Damga (Reşat Nuri Güntekin) Romanının
Özeti ve Karakterleri
Aşık olan
bir delikanlının sevdiği kız uğruna hayatı boyunca hırsız damgasına vurulması
ve bundan dolayı gelişen olayları anlatır.
Kitabın Özeti:
İffet hep
abisinden farklı olmak ister. Bunu ilk anlayan Mahmut Efendi İffet’i hep
Muzaffer’den ayrı sever. İffet, Kalfa sayesinde haftada iki gün Paşa babasından
habersiz mahalle okuluna gider, oradaki çocuklarla arkadaşlık eder. Yazları ise
Karamürsel’de Damlacık Çiftliğinde
oturan Hatice halasında geçirir. Burada geçirdiği iki ay onun için çok
farklıdır. Özellikle halasının anlattığı hayaletli değirmen öyküsünden çok etkilenir. Bu
hikayede; “birbirini çok seven Fatma ve İsmail, İsmail’in askere gitmesiyle
ayrılırlar. Fatma İsmail’i iki yıl
bekler ama çevresindekiler İsmail’in
Yemen’e gittiğini ve oraya
gidenin yaşama ihtimalinin çok az
olduğunu söyleyerek Fatma’yı Gaffar Ağa’ya verirler. Aradan zaman geçtikten
sonra İsmail Yemen ‘de n döner ve Fatma‘nın
evlendiğini öğrenir. Yalnız ikisi de hala birbirlerini çok sever. Bunun üzerine geceleri değirmende
buluşmaya başlarlar. Birgün basılmak üzereyken
İsmail ,Fatma’nın namusunu kurtarmak için değirmenden kendisini soğuk
sulara atar ve ceseti bile bulunamaz.”
İffet bu
masaldan çok etkilenir ve bu masal ona sevilen kadın için kendini feda etmeği
öğretir.
İffet
büyür, abisi hünkar yaveri olur ve sırma kordonlar takar. İffet’ babası idadi
mektebe verir. İffet’in mektepte hürriyetçi ve meşrutiyetçi bir Celal Abisi
vardır. Celal’i çok seviyor ve duygularını saklamayıp açıklıkla savunduğu için
saygı duyar. Yalnız okulda ki bir öğretmeninin ihtilal ve meşrutiyetten söz
etmesi üzerine tevkif edilmesi İffet’i’ okuldan ayrılmasına neden olur.
Kısa bir
zaman sonra Meşrutiyet ilan edilir ve İffet’in babası Halis Paşa görevden
atılır. Midilli’ye sürgün edilir. İffet’te babasıyla iki buçuk yıl Midilli’de
yaşar .Babasının vefatından sonra İstanbul’a döner ve muallim olarak bir evde
çalışır. Evin sessiz ve güzel hanımı olan Vedia Hanım ile arasında bir ilişki
doğar. Geceleri deniz kenarında buluşurlar. İffet her gece kayıkhane
harabesinde Vedia’yı bekler. Vedia on beş yaşında ki kız çocukları gibi
ihtiyatsız davranır ve bir gün yakalanma ihtimali bile akıllarına gelmez .İffet
Vedia’a “Damlacık”taki su değirmeninin masalını anlatır. Bir köy delikanlısının
sevdiğini ele vermemek için yaptığı fedakarlığını bir gün kendisinin de
yapabileceğini söylerdi. Bir gün yine ihtiyatsızca davranırken basılırlar ve
İffet aynen değirmende ki masalda ki gibi sevdiği kadının namusunu kurtarmak için hırsız
damgası yapar.
Değirmendeki
nasıl en sonunda İffet’in başına gelir. Sevdiği kadın uğruna kendisi hayatı
boyunca hırsız damgasına vurulur. Zorla haneye tecavüz ve hırsızlık suçlarından
dolayı altı ay hapse mahkum olur. Celal’in sayesinde iyi bir koğuşa verilir.
Bir mayıs
günü Vasif Efendi ile hapisten çıkar. İffet dışarıda kendini iyi hissetmez. Ne
yapacağını şaşırır. Bir kaç gün tanıdıklarında kaldıktan sonra ucuz bir oda
kiralar. Hapisten çıktıktan sonra Celal ,İffet için yalnız bir arkadaş değil
,adeta bir baba olmuştur. İffet’in Hatice Halası kadar çok sevdiği bir Fahriye
Yengesi vardır. Birgün Muzaffer’den yengesinin durumunun iyi olmadığını haber
alır ve zorunlu olarak Fahriye Yengesi’ni görmeye gider, Fahriye Yenge onu çok
iyi karşılar ve bir istekte bulunur:”400 bin lirasını bankaya yatırmasını ister
”İffet çok şaşırır. Çünkü, kendi abisinin bile kendisine güveni kalmamıştır. İffet
bu parayı çaldırma korkusuyla bankaya yatırır. Böylelikle İffet’in kendine güveni gelmeye başlar. Celal
,İffet’e iş bulur. Görüşmek iççin giden İffet ilk iş görüşmesinde büyük bir ümitsizliğe kapılır. Kendisinden
istenen gümrükten ,eşya çıkarmasıydı .”Yarın gelirim “diye mağazadan ayrılır. Ama
bu olayın tesiri günlerce üstünden
atamaz, namuslu bir iş bulmakta ki ümidi
giderek azalır.
Yaz
bitiyordu ve İffet hala iş bulamaz. Elinde ne varsa satar ,bazı geceler aç
yatardı. Ev kirasını ödemek için en son
babasının yadigarı olan altın saati bile satar. En sonunda Celal ,İffet’e
Hukuk-I Milliye gazetesinde iş bulur. İffet bundan çok mutlu olur ve yorulmadan
çalışmaya başlar. Çevresindekiler artık rahatsız olmaz çok kısa zaman sonra gazete bütün İffet ve
arkadaşları Telgraf Gazetesi ‘nde çalışmaya başlar. Fakat kısa zaman sonra
Telgraf gazetesinden de ayrılır, yine aç ve açıktadır. Celal geçinemeyip
Konya’ya gider. İffet ayda bir Muzaffer abisinin gönderdiği parayla ev kirasını
öder.
Birgün sokakta yürürken Celal’e rastlar. Celal Konya’da avukatlık görevinden ayrılıp, ticarete başlar ve İffet’e de kendi şirketinde bir iş verir. Bundan sonra İffet’in işi şehirler arası yolculuklarda mal taşımaktır. İffet yeni yüzler ,yeni insanlar tanıdıkça hayata bağlılığı artmakta yaptığı işten memnun kalmaktadır. Yolda gördüğü insanlara yardım etmekte ve ihtiyaçlarını karşılar. Yine kötü hava şartlarında İzmir’den İstanbul’a hareket eder. Tren Afyon’da hareket edemez duruma gelir. Dışarı çıkar ve kendisinden hasta annesi için yardım isteyen Rana ‘ya yardım eder. Rana masum ve çocuksu bir kızdır. İffet Rana’dan çok hoşlanır, yalnız yediği damga yüzünden Rana’dan uzaklaşır.
İffet uzun
süre sonra Hocası Mahmut Efendi’yi görmeye gider. Mahmut Efendi’nin eşi ölmüş
kendisine gelini bakar. Mahmut Efendi ile uzun uzun konuşurlar, eski hatıraları
anarlar. Gece Mahmut Efendi’den ayrıldıktan sonra sokakta kavga eden bir kadın
ve erkekle karşılaşır. Adam kadını hırsızlıkla suçlar ve polise götürmekle
tehdit eder. İffet ,bu kadını görünce Rana aklına gelir ve bu kadının masum
olduğunu ,kendisi gibi damga yediğini düşünerek ,onu kendi himayesi altına
almayı düşünür. Adama para vererek kızı kurtarır. Yalnız kadın hiç düşündüğü
gibi çıkmaz. Bir geceyi beraber geçirdikten sonra kadın ayrılır ve İffet’in
duyguları yine incinir.
Muzaffer
Ağabeyinden gelen telgraf İffet’in moralini yükseltir. Telgrafta ev ve
yatırımlar hakkında ki mahkemeyi kazandıkları yazar. İffet İstanbul’a döner ve
eline epeyce para geçer. İstanbul’da iyi bir malikane alır. Yanına da Mahmut
Efendi öldükten sonra tek başına kalan gelini ve torununu alır. Eline para
geçtikten sonra eski akrabaları ile tekrar görüşmeye başlar.
Birgün
İffet Beyoğlu’nda dolaşırken Vedia’ya rastlar. Hiçbir şey olmamış gibi iki çift
karşılıklı konuşurlar. İffet tekrardan Vedia’ya karşı duygular hisseder. Yalnız
Vedia tekrardan İffet’le olmak istemez.
Karakterler:
- İffet: Olayın ana
kahramanıdır.
- Muzaffer: İffet’in
abisidir. Uyuşuk, tembel, miskin, kibirli biriydi.
- Mahmut Efendi: İffet
ve Muzaffer’e haftada iki gün ders verirdi.
- Hatice Hala: İffet’in
halasıdır, elinde iki kız çocuğuyla dul kalmış ve Karamürsel’de yaşıyor.
- Halis Paşa: İffet’in
babasıdır.
- Cemal Kerim Bey: İffet’in
çocuklarına ders verdiği mebustur.
- Vedia Hanım: Cemal
Kerim Bey’in ikinci hanımıdır.